13 Aralık 2010 Pazartesi

ÖGRENMEYE DEVAM EDİYORUZ

Ögrenmenin yaşı yok! yeterki siz ögrenmeye açık olun ve her hadiseden ders almayı bilin. Bizim gibi yabancı oldugu yaşam tarzını bundan sonra kendisine yaşam tarzı seçenler için şimdiye kadarki elde edilen bir çok tecrübe ve ögrenmeler bu durumlarda yeterli gelmiyor kırk yaşında harf devrimi yapılarak cahil bırakılmış dedelerim gibi hissediyorum kendimi.
Şimdiye kadar yedigimiz her şeyi satın alarak hayatımızı devam ettirirken bundan sonra üretebildiklerimizi kendimiz üretelim yetiştirebildiklerimizi kendimiz yetiştirelim dedigimiz için cehaletin tam ortasında bulduk kendimizi o yüzden ögrenmeye devam............
Balımızı hakiki bal olarak üretmek için arıcılıga başladık arıcılıgı ögreniyoruz.Sebzelerimizi organik yetirtirmeye niyetlendik bahçe işlerini ögreniyoruz.Süt ve süt ürünlerini kendimiz üretmeyi düşünüyoruz o sebepden ilk birinci hammedeyi yani südümüzü elde edebilmek için keçi yetiştirmeyi ögreniyoruz.Yumurta ve tavuk eti için tavuk yetiştirmeye çalışıyoruz tavukculugu ögreniyoruz.Hasılı herşeyi sil baştan ögreniyoruz........
Keçilerle ilgili ögrenmelerimize dün yeni bir bilgiyi daha ilave ettik tam 25 gün önce kurban bayramının dördüncü günü maltız keçimizi tekeye götürmüş orda bir gün kalmasını saglamış tekeyi aldıgını görmemiş olmamıza ragmen almıştır diyerek geri getirmiştik getirdigimiz gün getirdikten dört beş saat sonra keçimizin arkasından sıvı geldigine şahit olmuştuk tecrübelerine baş vurdugumuz dört kişiden iki kişisi bu sıvının tekeyi aldıgının işareti oldugunu diger iki kişiyse tam aksine tekeyi almadıgının teke alma isteginin belirtisi oldugunu söylemişlerdi bizde o tarihleri kaydedip beklemeye başladık bu arada internetten araştırdıgımıza ve veteriner arkadaşlara danışma sonucu şu bilgiler önümüze çıkmıştı eger keçi tekeyi almadı ise 18 ila 22 gün sonra tekrar tekeye gelir bizde bu günlerde keçimizi gözetim altında tuttuk 23 gün olmasına ragmen aynı sıvı gelmemişti başka belirtilerde yoktu tamam bizim keçi tekeyi almış deyip kızgınlık belirtisidir diyen arkadaşlara sizin teziniz yanlışmış demeye hazırlanırken 24. günün öglen saatlerinde yani dün (12 aralık 2010) bizim keçi hem melemeye başladı hemde arkasından o ilk başta gelen sıvı geldi tabi bizdede bir telaş nerden bulacaktık bu saaatte tekeyi allahdan daha önceden teke için konuştugum yerler vardı birini aradık hayvanlarının hepsini satmış ikinciyi aradık hemen getir dediler götürüp tekeye kattık bu sefer enaz dört kez tekeyi aldıgını gördük artık içimiz rahat alıp almadımı diye teretdüdümüz yok ama dönme ihtimali var bu tarihten itibaren yine 18 ila 24 gün arası kontrolde tutacagız keçiyi nedenmi? 22 degilde 24 gün bizim keçi 24 gün sonra tekeye geldiya......
bu arada tekeye kattıgımız yerden de bir bilgi daha ögrendik tekeye kattıktan sonra en az bir ay kadar hamile kaldıgı garanti leninceya kadar keçiye kesif yemi çok az verip kaba yemi çok vermemiz gerektigi ayrıca yeşil yemden ve su içirecek kadar tuz oranı yüksek yemlerden uzak tutmamız gerektigi ayrıca iyi bakılan keçilerin dogum esnasında zorluk çektigini bu sebeptende benim keçime diyet uygulamam gerektigi...
inşallah bu sefer tutarda beş ay sonra şirinmi şirin üçüz dördüz beşiz oglaklarımız olur allah hayırlısını nasip etsin birde şu sorunumuz var tekeye getirip götürmek baya zahmetli oluyor taksi bagajında hem bize zor hemde keçinin kendisine........ şimdilik bu kadar diyelim saglıcakla

9 Aralık 2010 Perşembe

ZAMAN AKIP GİDERKEN

Son yazdıgımız yazıdan bu yana baya zaman geçmiş günler hızla akıp giderken kasım ayını hiç yazı yazmadan geçirdigimi bu gün fark edip hemen bu güne dair not düşesim geldi.
Kasım ayında da baya gelişmeler yaşadık kurban bayramını geçirdik çok şükür kazasız belasız,iki tane olan oglaklarımdan erkek olanı kurban ettim rabbim için...kurban 'en sevdigimiz dünyalıklardan vaz geçebilmektir onu allah yolunda gözden çıkarabilmektir' oldugu için bende o hayvanıma çok deger veriyordum onu kurban etmek düştü bizede rabbim kabul etisin inşallah.
Bayramdan sonra diger oglagımız tek başına kaldı bizde yanına eş almaya karar verdik 24 kasımda bir saanen çifliginden gebe olan karnında ikiz oglagı olacagını tahmin ettigimiz rengi siyah (siyah sanenmi olurmuş diye diye)3 yaşında bir tane keçi aldık beyaz olanlar yaşlarına göre çok küçük kalmışlardı bu aldıgımız diger üç yaşındaklilerinde anası gibi duruyordu en iri ve bakımlısı bu idi o sebepten karşı komşumuz hakkı dede ille bu olacak diye tutturdu bizde anlamadıgımız için onun dedigini aldık ilk zaman renginden dolayı pek içim ısınmasada sordugum veteriner arkadaşlarım siyah keçinin daha önceki dedelerinden birinin kara keçi yada maltız keçisi olabilecegini beş altı nesil sonra bu rengin baskın olabilecegi bir yavrununda dogabilecegini onunda bu bizim siyah saanene denk geldigini ayrıca üç dört nesil sonra ırkın saflaşıp kırmalık kalmayacagını uzun uzadıya anlattılarsada hala içime sindirememiştim. yinede elden çıkarmak istemiştim yine veteriner arkadaşım bana saflık yada ırk önemli degil keçinin kalitesi süt verimiyle,gebe kalmasıyla,yavrularına bakabilmesiyle alakalıdır acele etme hele bir dogumunu yapsın süt sagmaya da başla öyle karar verirsin dedi bende o sözü tutuyorum derken 6 aralık günü öglen sırası hiç beklemedigim bir anda ikiz kızların oldu diye müjde geldi allah nur topu gibi ikiz dişi oglaklar nasip etmişti şimdi karakızımdam baya memnunum oglaklarına iyi bir şekilde bakıp bizede güzel süt verdimi rengi ikinci planda kalacak bu arada oglaklarımızın bir tanesinde beyaz renk baskın %25 gibide siyahlık var digerindeyse tam tersi siyah renk baskın %25 gibizide beyaz siyah renk baskın olan ilk dogan digeri ikinci dogan oglakmış bakalım dedikleri gibi sonki dogan saf ilk dogan şımarıkmı olacak bekleyip görecegiz.

20 Ekim 2010 Çarşamba

BİZDEN HABERLER

O kadar çok gelişme varki olumlu olumsuz hangisinden başlayacagımı bilemedim ama ben yine olumlulardan başlayıp olumsuz olanları sona bırakıyom ki keyfimiz fazla kaçmasın
Bu yıl sonbaharı yaşayamadan kış erken ayaklarını salladı havalar birden soguyup yagmur yagmaya başladı sonbahar zevki kursagımızda kaldı her neyse keçilerimizin kapalı yerini yapıp bitirdim ortadan ikiye böldüm bir tarafına yiyeceklerini diger tarafınada kendilerini koydum tavuklarımıza gelince sonradan aldıgım civcivlerin galiba hepsi horoz çıktı horoz oldugu kesinleşmiş olanları kestim digerlerinin cinsiyeti beli oluncaya kadar biraz daha bekleyecegim kendi büyük horozumuda bu arada kestim kendi yavrularımdan bir tane damızlık horoz bırakacagım için onuda aradan çıkarttım şimdilik topu topu 10 adet kümes hayvanım kaldı 4 tanesi kesin tavuk digerleri şüpheli ilerleyen günlerde duruma bakacagız sayının azalmasıyla diger iki kümesi kapatıp hepsini büyük kümese topladım ekstra iki kümese daha bakmaktan kurtuldum.Bu yıl erken vuran kıra dolayısıyla bahçe bir anda soldu bizde kople bahçeyi bozup işe yarayacak gibi olan sebzeleri topladık allahtan ilk vuran kıra fazla zarar vermemiş ama ondan sonraki gün yagan kıraya kalsaydık hiç birşey alamayacakmışız böylelikle bahçe işide bu yıllık sonlandı odunlarımızı koyacagımız yeri henüz yapamadıgımız için onada çözümü çadırın yerini degiştirerek bulduk çadırımız evin arka tarafında kurulu idi içerisinde takıl tukul eşyalar vardı çadırımızı ordan söküp evin yanına getirince çadır mesafemiz kısaldı takıl tukuluda düzenleyince bize bir sürü alan kaldı orayada odun ve kömürümüzü istifliyoruz bu işte tamam oldu tabiki şimdilik evimizi ısıtmak için büyük bir tane dökümhazneli, haznesi derin ercan marka kuzine aldık bizim kuzineye ayırdıgımız bütçeyi baya aşsada o kuzineyi almada karar kıldık ve aldık kuzine çok güzel bişey üzerinde büyük alan oldugu için sürekli sıcak suyunuz bulunabiliyor üzerinde yemeklerimizi pişirip çayımızı demleyebiliyoruz sabah kahvaltılarının bence vazgeçilmezi olan kızarmış ekmegimizi kızartıyoruz fırınında böregimizi hamursuzumuzu ekmegimizi pasta kurabiyelermizi yapıyoruz ayrıca kestane patlatıp fırınına pateteste koyuyoruz çok güzel bişey.
Olumlular bu kadar olumsuz hadiseye gelince dün akşam ismailenes çekyatın yan kollarına çıkıp yere atlarken ayakları kayıp yere düştü düşerken sag el bileginin üzerine düşmüş sag elbilegi çıktı kırıkçı çıkıkçı akrabamız olan müğmine yengeye götürdük oda yerine koyup sarıverdi fakat ismailenes sabaha kadar agrıdan uyuyamadı tabi bizide uyutmadı inşallah iyi olacak bu gün biraz daha iyi gibiydi akşama eve varınca iyi haberlerini bekliyorum bu olay bizi baya üzdü inşallah bununla gelip geçerde ismailenes beyde akıllanır zira oglum atlama bir yerin acır diye ısrarla söylüyordum oda bana bişeyolmaz baba deyip ısrarla cevap veriyordu atlamaya devam ediyordu akşam tedaviden sonra eve giderken bişey oldumu oglum dedim olmaz diyordun o da bana(söz baba bidaha atlamayacam söz) diyodu artık sözünü tut oglum.

4 Ekim 2010 Pazartesi

VARROA İLE MÜCADELE VE KIŞ BESLEMESİ

Dün pazar günüydü arılarımızın 2, katlarını alıp tek kata indirdik boş çerçevelerinide alıp varroa mücadelesi için abvarc tabletlerimizi koyduk akşamınada yogun şurup vererek kış beslemesine başladım kış stoklarını yapıncaya kadar devam edecegim ondan sonra arılarımız kış için hazır olacaklar bizde kış boyu arılarımızdan kaygısız olucaz

23 Eylül 2010 Perşembe

BAL HASATI TAMAM

Yazmayalı baya oluyor işlerimiz umdugumuzdan da fazla yogun olunca yaptıklarımızı kayıt altına almaya zaman bulamadık desem yanlış olmaz.
İlk önce arılarımdan başlıyorum son bal hasatımızıda gerçekleştirdik bu sene arıcılık adına çok iyi bir sezon geçirdigimiz söylenemez sezonun kötü gitmesine benim acemi arıcı oluşum da eklenince istedigim miktarda bal hasatıda gerçekleştiremedik ilk mecburiyetten aldıgım ballar ondan sonrada aldıgım 1 çıta petekli bal ve dün akşam sagolsun arıcı recep in arılıgına gidip süzdügüm 8 çıta bal 8 çıtadan 8 kg bal süzdük toplamda 12 kg bal almış olduk 1 numaralı kovandan 2 numaradan daha önce ogul almış ve bal şansımızı kaybetmiştik recebe bu çok az dedim bereket versin de dedi ben 150 arıdan 6 çıta petekli 2 tenekede süzme bal alabildim dedi bir kovandan bu kadar bu sezon için süper bence dedi benimde yüregime su serpmiş oldu böylelikle arılarımıza kışlık yiyecek kadar balını bıraktık ama her şeye ragmen koyu şurup vererek kış yüklemeside yapacagım ve beraberindede varroa mücadelesi için yurt dışından yeni ithal edilen ABvarC taplet aldım onunla uygulama yapacagım kullanımı 5 çıta arıya kadar yarım tablet 10 çıta arıya kadar da 1 taplet konulacak inşallah randıman alırız etkili kullanım süreside 42 gün arılarımdan haberler bu kadar
Keçilerime gelince onlarda büyümeye devam ediyorlar erkek olan maşallah baya iyi gelişiyor dişi olan ise biraz rahatsız igne tedavisi uyguluyorum antibiyotik kullanıyoruz vucudunu iltihap kaplamış sag arka ayagının eklem yerinde yumurta büyüklügünde şişlik oluştu ayagına basamıyor bayada acı veriyor galiba zayıfladı pek neşesi de yok inşallah iyi olacak umudumuz o henüz tekeyi aldırmadık gelişip serpilsin diye derlerya sakınılan göze çöp batar diye bizimde öyle oluyor galiba........Artık kış geliyor bende oglakların kışlık barınaklarını hazırlamaya çalışıyorum dam yapıyorum çamur harçtan hem sıcak olsun hemde tabi olsun diye günlük bir kaç sıra tugla örmeye çalışıyorum vakit oldukça şimdilik pencere seviyelerindeyiz inşallah kısa zamanda çatıyı giydirecegim.
Tavuk ve civcivlerimiz iyiler tavuklarımız günlük yumurtaya devam bizim tüm yumurta ihtiyacımız çıktıktan sonra bazen hediye bile ediyoruz eve ziyaretimize gelenlere civcivlerimizde baya büyüdüler dişi ve erkekler yavaş yavaş seçilmeye başladılar galiba baya çok horozumuz olacak az bişeyde tavugumuz ben tavuklarımızın çok olmasını azru ediyordum ama nasip neyse o.İyice seçilip belli olduklarında tekrar adetlerini yazacagım........
Bahçe işlerine gelince bu sene verdigimiz emegin karşılıgını alamadık ne yazıkki şöyle doya doya yiyip eşe dostada dagıtmaktı gönlümüzden geçen ama olmadı işte biraz kışlık domates suyu yaptık biraz dolmalık biber kabak patlıcan kuruttuk kışlık soganımızı çıkardık bir iki dizi bamya kuruttuk o kadar seneye niyetim de küçük bir sera yapmak var şöyle 50 60 metre kare falan kendime yetecek kadar yani fazlası olmuyor fazla ekince yanımıza bir eş buluyoruz çıkan ürün ikimizide memnun etmiyor bundan sonra az olsun kendimizin olsun diyecegiz fazlamız olursada her zamanki gibi dagıtmayıda biliriz. Sagosun iki seneden beri iki tane ortakla ekim yaptık geçen sene herkesin yeri ayrıydı herkes kendi istedigini ekip ürününü aldı bu seneyse aynı yere ortak ekip ordan beraber hasat etmeyi düşünmüştük ürün az olunca ne bize yaradı nede ortagımıza o sebepten bahçede ortak işe yokum artık şimdilik bu kadar deyip noktayı koyuyorum vesselam.

9 Ağustos 2010 Pazartesi

İLK BAL HASATI YAPILDI

Dün pazar günüydü ramazan öncesi bir bakalım bal durumu nedir diye üç katlı kovanı yani 1 numarayı açtım ballar hala tam anlamıyla sırlı degil üçüncü kattan bir tane sırlı petek bulup onu aldım katı kaldırdım ikinci kata karakovan yapmak için koydugum toplamda 6 tane olan iki tanesi telli ve klavuz petekli dört taneside boş çıtaydı onlar ikinci kattaydılar onlardan boş koydugum dört tane çıta sıcakların etkisiyle düşmüş balları akıp gitmiş petekler bozulmuş yani mahvolmuşlar morelim çok kötü şekilde bozuldu ama tecrübe kolay elde edilmiyor. Bundan sonra kara kovan balı yaptırılacaksa mutlaka çıta aralarına parça atarak üçe bölünmeli en kötü ihtimal tel takılmalı en azından teller tutuyor! mecburen o kara kovan çerçeveleride aldık allahın izniyle bize kalan balı afiyetle ramazanda yiyecegiz karakovan denememiz tecrübe eksikliginden hüsranla sonuçlanmış oldu seneye daha iyi olacak inşallah diger peteklerde hala yavru var anlayabilmiş degilim sanki bahar gelecekmiş gibi ana arı yavru atmaya son gaz devam ediyor ballar tam anlamıylada sırlanmamış bu saatten sonrada sırlanırmı allah bilir? aldıgımız çıtaların yerine üçüncü katın çerçevelerini koyduk ve üçüncü katı kaldırdık biraz sıkışacaklar ama elden gelen bişey yok tekrar bal hasadı yapmak için bu ayın sonunu bekleyecegiz bu arada arıda alt kata çekilirse hasatta fazla ugraşmayız iki numaralı kovanada baktık ondada hala yavru var peteklerde ondan da bişey almadan kapattık bizim bal hasadı 1 ay sonraya kaldı görünen öyle zaten 2 numaradan suni ogul aldıktan sonra bal ümidimiz kalmamıştı 1 numaralı kovandan ümidimiz çoktu ama şimdiki görüntü ümitlerimizi kırdı allahdan hayırlısı nasip neyse o yinede esas bal hasadını yapınca durum netleşecek yinede ümidimizi kırmayalım insan umutla yaşıyor öyle degilmi!!!!! birde şu pencereden bakalım arılarımız ölüp gidebilirdi de çok şükür öyle bişey yok.en azından şimdilik ramazanlık balımızı aldık daha öncede arı ekmegimizi almıştık hala petek bozma işlemini bitirebilmiş degilim iki kovanımız üç oldu bu arada unutmadan not düşmeliyim 1 numaralı kovan anası 2009 haziran 2 numaralı ve 3 numaralı kovan analarımız temmuz 2010 model bu sene 2 tane yeni anamızda olmuş arıcılıga ilk adım atmış taze arıcı olarak şükredecek çok şeyimiz varmış be bunada şükürrrrrrr

7 Ağustos 2010 Cumartesi

HAVALAR ÇOK SICAK GİDİYOR ve BAHÇE DENEYİMLERİM

Agustos ayındayız üç gün sonra ramazanın ilk orucuna başlıyacagız allahın izniyle mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar devam ediyor biz artık tam anlamıyla çiflikte durmaya başladık.Ben sabah gelip akşam çiflige gidiyorum baya yogun ve yorucu bir tempoyla alışmaya çalışıyoruz yeni hayatımıza bu arada ben alıştım ama ismailenes alışmakta zorlanıyor babasından ayrı kalmaya! hergün çiflikten ayrılırken 10 dakikayı bulan seremoniyle ugurluyor beni önce kahvaltı bitiyor ben tam çantamı alıp çıkacakken annesine anne babama çaykoy diyor tekrar çay içiyoruz aklınca benim gitmemi bir çay içimi kadarda olsa geciktiriyor ondan sonra baba bizi köşede bırak diyor ailecek arabaya biniyoruz ana yola çıkıncaya kadar olan toprak yolda birlikte seyahat edip anayola döndügüm köşede indiriyorum ters istikamate 500 metre gittikten sonra sag şeride geçiyorum bıraktıgım yere karşıdan yanaşıyorum bay bay yapıyoruz ben dükyan açmaya onlar çiflige yüryerek dönüyorlar bu seremoni her sabah devam ediyor taaki ismailenes alışıncaya kadarda sürecek gibi
Ballarımız henüz tam sırlanmamış inşallah ramazanda yemeye başlarız öyle ümit ediyorum.tavuklarımız horozumuz ve civcivlerimiz hala uyum sorunu yaşıyorlar o sebepten üç tane ayrı kümesimiz var bakımları sorun oluyor bir seferde bitecek iş üç seferde bitiyor.keçilerimize bir tane daha erkek oglak dahil oldu dün itibariyle ikibuçuk aylık saf saanen tekesi nasip olursa diger tekemizi dövdürüp kurbanlık etmeyi planlıyoruz bu sene kurban olacak seviyeye gelirse bu sene olmassa önümüzdeki seneye ya nasip dedik.Aynı zamandada dişi oglagımızın geç tekeyi almasını planlıyoruz bu şekilde yeni teke ergen oluncaya kadar dört ay gibi zaman geçecek o zaman dilimindede dişi oglagımızda dokuz aylık olacak şimdiki yaptıgımız hesaplamalar öyla ama yinede nasipneyse o bize düşen bu hesaplamaları plan ve programı yapmak gerisi allaha kalmış o ne nasip ederse o olacak yeni oglagımızı şimdilik içlerine sokmuyorlar yanlarına yaklaştımı boynuzlarıyla süsüyorlar oda annesinden dün akşam ayrıldıgı için sürekli meliyor birazda rahatsız ishal olmuş biz almadan önce ama aldıgımız kadın geçti ishali demişti ama hala biraz daha ishal kalıntısı var bu akşam beyaz gazoz ve aspirin içirecez ve ishal için vitamin ignesi yapacagız diger tekemizide nasip olursa dövecek arkadaşı getirebilirsek onuda dövdürecegiz biraz acı çeker ama üç beş gün sonra toparlamaya başlar diyorlar daha önce bu işi yaptıranlar bende dövülen tekeyle beraber vicdan azabı çekecegim taki iyileşene kadar benim yüregim dayanmazki böyle işlere ama alden gelen bişey yok dövdürmemek için çok düşündüm ama rahat vermiyor dişi oglaga tek çare o kaldı napalım yüregim cız ede ede yapılacak bu iş allah hayırlısını versin başka ne diyebilirim.
Bahçede durumsa pek iç açıcı degil bu sene fide aldıgımız yerden pek memnun olmadım fideler kalitesiz çıktı pek döküm vermiyor. ayrıca şunada kanaat getirdim bundan sonra salatalık aş kabagı karpuz kavun gibi ürünler fide olarak alınmamalı direkmen topraga tohum olarak atıldıgında daha iyi verim alınabiliyor lahana kendi başına seyrek olarak dikilmeli bütün yanındaki sebzeleri bastırıp onların gelişmesine müsade etmiyor kardeş bitkiler prensibine uygun bir bitki degil sırık fasulyelere destek olsun diye mısır dikmiştik ama mısırı önermiyorum bundan sonra ayçiçegi destek olarak ekilmeli hem daha iyi boylanıyorlar hemde daha saglam topraga kök salıyorlar mısır ise biraz daha geç boylanıyor fasulye sarılıncada taşımakta güçlük çekiyor aynı zamanda da mısır taneleri pek gelişemiyor patetesler çuvallara degilde daha saglam olan ahşaptan yapılma düzeneklere veya 60 kg lık asit bidonları agzı açılarak onlar kullanılmalı çuvallar güneşden çabuk yıprayıp yırtılıyor birde devrilme proplemleri oluyor soganlarımızın daha iyi kelle yapmaları için mutlaka ekim yada kasım gibi toprakla buluşmaları saglanmalı nisan ayyında dikildiginde istenilen kök yaptırılamıyor marullar ise köbek yapınca kökünden sökülüp alınmamalı bıçakla kök kısmından kesildiginde aynı kökten defalarca hasat edilebiliniyor soganlar tohuma kaçınca erkek kelle yapınca erkek uçlat köke yakın bölgeden degilde yapragın uç kısmından tohum kesesinin hemen alt kısmından kırılmalı dipten kırıldıgında tekrar farklı yerden erkek sürgün sürüyor diger türlü olunca aldanıp sürgün vermiyor.şimdilik bahçe deneyimlerimde bu kadar

27 Temmuz 2010 Salı

KOVAN YALANCIYA KAÇMIŞ

Bayadır yazmıyorum gelişmeler olmadıgından degilde fırsat bulamadıgımdan yazamıyorum
bu gün bari yazayım dedim baya birikti yazılacaklar.ilk önce arılardan haber vereyim dördüncü olarak böldügümüz üstüne üstlük iki tanede ana verdigimiz son bölme kovan bütün ugraşmalarıma ragmen kendine gelemedi ve sonunda yalancı anaya kaçmış böldükten sonraki ilk bakımda iki anayıda göremedik galiba dedim yeni olan ana eskiyi kesti günlük yumurtada yoktu onun için öyle dedim eski ana kalsa üç gün sonra yumurtlamaya başlayacaktı yumurtada olmayınca bizim ana çiftleşme uçuşuna gitmiş dedik kapattık bir hafta sonrakiikinci kontrolde ana yine yok günlük yumurtada yok anaların ikiside imha olmuş deyip bu sefer iki tane iki güne kadar dogacak ana memesi taktım petegin üzerine yine kapattım kovanı bir hafta sonra yine baktımmemler kesilmiş bizim ana geri gelmiş dedim yumurtaya baktım günlükte atmış baya sevindim ama bakıyorum bazı polenlerin üzerinede atmış bilenlere soruyorum olabilir acemi anaya diyolar neyse larvalar kapanınca baktımki hiç işçi gözü yok kapanaların hepsi erkek gözü tekrar inceden baktık anayıda bulamıyoz birde çanakların içerisine 20 tane yumurtayı basınca yalancı ananın yumurtladıgını anladık dün akşam üç numaralı kovana ve yalancı analı kovana samsak attım kokusu aynı olsun diye bu sabahta götürdüm yalancı analı kovanı üç numaranın önüne silkeledim arılar koku aynı diye o kovana girdiler kimiside kimiside hala otların üzerinde duruyordu yalancı ana yeni anayı kesebilir diyo bazı arıcılar bende bu konuda biraz araştırma yaptım diger kovanlar yalancı anayı kovana alıyorlarmış o yüzden yeni ananın kesilme ihtimali yok gibi bişey ama yinede yarın sabah tekrar anaya bakıcam duruyomu kesildimi diye arılık da durum bu
Çiflik evemize gelince artık perdelerimizde takıldı rahat rahat yatabiliyoruz evde bir aydan beri çiflikte durmaya başladık

5 Temmuz 2010 Pazartesi

SEVİNSEMMİ ÜZÜLSEMMİ BİLEMEDİM

Dün pazar günü 2 numaralı kovanımı mutlaka kontrol etmem gerektigi için açtım daha önceki kontrolümde kırk,elli kadar çanak kaldırmıştı ama içleri boştu onları kontrol etmem gerekiyordu onların 30 kadarını uzatıp ana memesi yapmış bazılarını kapatmış bazılarını kapatmak üzereydi kovanımız baya çok sıkışmış havalarda arka arkaya kapalı ve yagışlı gidince memeleri kaldırıp ogula niyetlenmiş işin garibi iki ayrı petegin ortasınada birer adet ana yenileme memesi yapmış bende bir adet daha suni ogul alarak engel olmaya çalışayım ogula gitmesin dedim kovanı iki sefer elden geçirmeme ragmen anayı bulamadım acemilik işte ana ogula niyetlenince yumurtayı kesip uçabilecegi kadar küçüldügü için ve ben bu halini hiç görmedim ondan olacak bulamadım, bende ogul memeleri çok olan iki petegi,bir tane ballı polenli yavrulu petegi bir tanede yeni kabartılmış petegide alarak üçüncü kolonimi oluşturdum diger ogul ana memelerinide keserek temizledim temizlerken larvaların üzerinde varroalara rasladım bal sezonundan sonra mutlaka varroa ilaçlaması yapılacak.Anayıda göremedigim için çaresiz kovanı kapattım ondan sonra telefon trafigine başladım başka ne yapmam lazım diye Abduramanı aradım oda kovanı dinle dedi ogula gidecek ana ses çıkarır bende gelebilirsen gel dedim sagolsun geldi dinledi sesi duydu banada dinletti bende duydum bu gün sabah erkenden tekrar kovana müdahale etmeye karar verdik, bu sabah saat yedi gibi geldi açtık kovanı ikinci turda bulduk anca ana yı ama iki tane ana, birisi yeni çıkmış hangisi yeni ana hangisi eski ana bilemedik ikisinide aldık dördüncü koloniyide oluşturduk anaların ikisinide o kovana verdik birisini kesecek ama hangisini keser se digeri anası olacak dördüncü koloniyide üç adet kapalı yavrulu bir adet temel petekli olarak oluşturduk ana bir hafta içinde yumurtlarsa eski ana yok yumurtlamassa yeni ana kalmış olacak bu yaptıgımız tüm işlemler arının ogula gitmesini engellemek için yapıldı ama yinede ogula giderse kovan iyice harap olacak artık iki numaralı kovandan bal umudumuz kalmadı allahdan hayırlısını dileyelim inşallah ogula tekrar niyetlenip gitmez sadece kendisine ana yapacak ana yenileme memeleri kaldı kovanın tekrar kaldırırmı bilemiyorum analarıda boyamamız lazım çalışma açısından kolaylık olacak diye düşünüyorum hem yeni eski ayırt edebilmek için şimdilik bu kadar diyelim sonuçta iki numaralı kovan üç oldu bir numaralı kovanımız üçüncü katta ondan ogul beklentimiz yok toplamda 4 adet kolonimiz oldu ikisi analı ikisi anasız ogul çıkmasında dört kolonide kalalım diye dua ediyorum.Ben elimden geleni yaptım gerisi allaha kaldı artık allah hayreylesin sonunu diyorum, bu sezon çok kötü geçiyor diyor eski arıcılar biz çıracı olduk ay akşamdan dogdu derlerya bizim arıcılık öyle oluyor gibi allahdan hayırlısı nasipten ötesi olmuyor......

4 Temmuz 2010 Pazar

ALLAH BETERİNDEN KORUSUN

Dün sabahleyin gayet güzel bir şekilde her şey yolunda olarak bırakıp dükyana gelmiştim ögleden sonra şehir merkezinde hafif saganak yagmur vardı akşam olup çiflige gittigimde her yer çamur ve sel basmış olarak gördüm şehir merkezinde hafif yagan yagmur orda tam bir afat olmuş keçilere gölgelik olsun aynı zamanda yagmurdan korusun diye gerdigimiz branda yırtılmış direkleri yıkılmış hiç bir işe yaramaz hale gelmiş, bahçede olan sebzeler tarumarr olmuş yaprakları ilistir gibi delinmiş hanımın dedigine göre bilye büyüklügünde dolu yagmış bahçeye girilebilecek gibi degildi yagmurun şiddetinten boş kovanlarımdan bir tanesi devrilmiş Allaha çok şükürki arılı kovanlar devrilmemiş eşya deposu olarak kullandıgımız çadırımız su almış içindeki eşyalarımız ıslanmış tam durum tesbiti yapamadım ama baya afaat olmuş inşallah bahçemiz tekrar dan toparlarda emeklerimiz zayi olmaz.
Bu sene kışı kış gibi tam anlamıyla yaşamadıgımız için yazıda yaz gibi yaşayamıyoruz tummuz ayına girmiş olmamıza ragmen yagmur yagışı şimşek ve gök gürlemesi hala ara ara devam ediyor.Tarih olarak gün dönümünü geride bırakmamıza ragmen arpalar hala duruyor buldaylar olgunlaşmaya başlamadı bile,dünyanın dengesini o kadar bozdukki tabiat bile ne yapacagını bilemiyor Allah insanı en yüce varlık olsun diye yaratmış diger yarattıklarınıda onun emrine ammede kılmışken insanoglu tam tersine dogru yol alıyor en adi varlık olarak yaratılan şeytana nasıl benzerim hatta onun elinden bu ünvanı nasıl alırım yarışı veriyor emrine verilmiş diger yaratımışlarında emrinde kul olmanın telaşında ömür bitmeden bir an önce şunlara kullugumu ifa edeyim diye. Allah bizlere ve tüm insanlıga kendine gelme fırsatı versin yoksa helak olup gidecez.........

3 Temmuz 2010 Cumartesi

Tavugumuz üvey anneligi sevmedi

Gurk tavugumuzun civcivlerinin içerisine satın aldıgımız 3 günlük civcivleri salmış onları kabulde ettirmiştik veya biz öyle zannettik dün sabah kümesi açtıgımda gayet her şey yolundaydı sadece bir tane civciv anne tarafından ezilip ölmüştü digerleri gayet güzel geçiniyorlardı tavugun üzerine çıkıyolar kanadının altına hepsini topluyor ve ısıtıyordu ben sabah bu şekilde bırakıp dükyana geldim akşam çiftlige döndügümde işler karışmış baya morelim bozuldu eşim anlatıyor ögleyin baktık ne yapıyolar diye tavuk kendi civcivlerini ayırmış digerlerini boyna kakıyor bayada şiddetli vuruyor gagasını birisini orda öldürmüş civcivlerin gözlerine kafalarına sırtlarına vermiş gagalamayı eşimde karşı komşumuz hakkı amcayı çagırmış ve ayırmışlar kurtarabildiklerini bende başka bir kutuya nakledip eve aldım içinede lamba yaktım yavrulara baya hasar vermiş sabah kalktıgımda iki tanesi yine ölmüş onlarıda attım aldıgımız civcimlerden 10 taneden 6 kaldı baya zayiat var inşallah digerleride ölmez dikkatimi şu çekti on adet civcivin dört tanesi sarı altı tanesi siyah alırken köy tavugu civcivi oldugu garanti olsun diye özellikle siyahlarını tercih etmiş siyah kalmayıncada sarı almıştık bizim üvey anne sarılara hiç bişey yapmamış siyahların hepsinede zarar vermiş şimdilik ölenlerin dördüde siyah
geriye iki tane siyah kaldı ama onlarda da baya hasar var annenin kendisi sarı ölenler ise siyah sarı olanlarda hasar yok onları benimseyip bunlar bana benziyor zarar vermiyeyim diyebilirmi çok ilginç geldi
Biz civiv alırken gurk tavugumuza kabul ettiririz diye on tane almıştık,ayrıca büyütecegimize göre biraz daha ilave yapalım bari zaten kala kala 6 kaldı takviye yapmamız şart oldu gibi bişey allah hayırlısını versin baya zormuş günlük civciv beslemek başka ne diyeyim bu arada dün iki adet oglagımızıda çiftlige götürdük ilk gün biraz yabancılık çekselerde allahın izniyle alışacaklardır ilerleyen günlerde.
Bu sabah ilk defa çiflik evimizden dükyanıma bisikletle geldim akşamda bisikletle dönücem allahın izniyle gidip gelmek zorlamassa beni münkün oldukça bisikleti kullanmak istiyorum,kendim tek başına gelip gidecegim zamanlar,çiflikle dükyanımın arası tam tamına sekiz km şehir içine girinceye kadar hiç zorlanmadım yol çok düzgün sayılır ama şehir içinde iniş ve çıkışlar benim gibi bisiklet konusunda ham birisini zorlayacak cinsten ona ragmen 25 dakikada gelebildim dükyana hiç mola vermeden ileriki günlerde bu süre mutlaka kısalacaktır inşallah bisikletle gelip gitmeyi başarabilirsem

1 Temmuz 2010 Perşembe

TEMMUZUN İLK GÜNÜ

Bu yıl işler umdugumuz gibi gitmiyor diye yazıma başlıyorum en son yazımı 18 haziranda yazmıştım o günden beri havalar neredeyse her gün yagışlı geçti bahçe için belki iyi oldu denilebilir çünki hiç sulama ihtiyacı olmadı sürekli yagmur suladı diktigimiz sebze ve meyvelerimizi ama durum arılar açısından hiç de öyle degil bu sabah saat 8.30 gibi açtım 2 numaralı kovanı (18 hazirandan beri)tam 13 günden beri kovanda hiç bir iş yapılmamış üstelik sırlanmaya yakın olan bal stoklarıda bitmiş peteksiz verdigim çıtanın örme işlemi 13 gün önceki gibi aynen duruyor ama bir farkla yaklaşık 30 kırk kadar çanak kaldırmış can sıkıntısından,Allah dan içlerinde yumurtaya ve arı sütüne raslamadım ya henüz ana yumurtlamadı yada vaz geçti ana memesi kaldırmaktan. PAZAR GÜNÜ MUTLAKA BAKILIP YAPILMASI GEREKEN YAPILACAK::
1 Numaralı kovanı da açtım oda aynı ondada 13 günden beri gelişme yok yemiş yatmış yemiş yatmış bal stoklarını bitirmiş petek örme işlemi bıraktıgımız gibi duruyor onda ana memesine ve çanaga raslamadım oda pazar günü açılıp bakılacak hatta mümkünse bu işi benden daha iyi bilen birisiyle..
Bahçeye gelince bahçedeki durum iyi sayılır domatesler,kabaklar,salatalıklar çiçekte çilek bahçemiz kol atarak kendini çogaltmanın derdinde,pırasalar iyi gelişmeye çalışıyorlar,biberler henüz boylanmadılar ama bazılarında tek tük çiçek var marullarımız gayet güzeller onları yemeye başlayalı bir ay oldu nerdeyse, patlıcanlarda gelişim güzel,lahanalarda baya dallandı,mısırlarımız henüz tam boylanamadı ama ayçiçeklerinin maşallahı var,soganlarımızın yapraklarından ilk gözlemeyi geçtigimiz pazar yapıp yemek nasip oldu hemde akşam saat 11de ve yagmurun altında şemsiye eşliginde kuzinenin üzerinde pişirerek güzel bir anımızda oldu fasulyelerimizin gelişmeside güzel onları mısırların yanına ekmiştik mısırlardan 15 gün sonra mısırlara sarılıp destek alsınlar diye ama mısırları geçip sarılacak destek arıyorlar demekki mısırlar daha erken dikilecek fasulyelerde daha geç şimdi destek yapmamız gerekecek fasulyelerimize.Kirazımız ilk meyvesini verdi bir adet kiraz oda tabiki ismailenes beye yedirildi dogal olarak diger agaçlarımızda güzel büyüyorlar yeni sürgünler veriyorlar cevizlerimiz aşılarından kurumuştu ana kökten yani aşısız yerden tekrar patladılar onlara büyüyünce aşı yapılacak yeniden,zeytinlerimiz tutacak gibi bir tanesi ayaza yenilmiş yapraklarını döküp dallarını kurutmuştu yeniden yeşillenmeye başladı bakalım hayırlısı
Gelelim hayvanlarımıza oglaklarımız büyümeye devam ediyorlar bence pek büyümüyorlar ama oglakları aldıgım teyze arada bir gelip bakıyor baya büyümüşler diyor bakımı iyi sadece güdülmeleri eksik birde güdülseler ama şimdilik bizdeki imkan bununla sınırlı biraz daha sabretmeleri gerekiyor meraya çıkabilmeleri için,tavuklarımıza gelince onlarda iyiler siyah tavugumuz bir kaç gündür bize yumurta vermiyor artık,horozumuz iyi,ötüşünden komşularımız rahatsız olmuyorlardır inşallah,sarı tavugumuzada gelince biliyorsunuz gurk olmuştu bizde onbir tane yumurta koymuştuk bunlardan dört tanesi çıktı şekermi şeker bir tanesi siyah üç tenesi beyaz civcimlerimiz oldu dogum tarihleri 25 haziran 2010 olarak çıkattık nufus cuzlanlarını dün 10 tane daha köy tavugu civcimi aldık 3günlük falan onlarıda altına koyup kabul ettirdik onlarada annelik yapacak inşallah bu gün yeni aldıgımız civcivlerimizden bir tanesi can çekişirken açtım kümesi annesi yanlışlıkla üzerine basıp ezmiş 9 tane kaldılar 4 de kendi çıkardıkları toplamda 13 oldular hayırlısıyla zayiat vermeden bi büyütebilsek allahın izniyle şimdilik onları büyütmek için çaba sarfediyor, Tavşanımız baya büyüyüp etlendi hanıma kesip yiyelim diyorum oda ben yiyemem bu güzellige nasıl kıyıp kesecegiz diyor başka birisine vermeye karar verdik benim oglumun hasan dedesi var mahallede onu torunu abdullaha verecegiz bir aksilik olmassa böylelikle bir nufuz eksik olacak( kesip yiyemedikten sonra niye besliyorumki tavşanı!bana göre diger hayvanlarımızdan kiminden yumurta kiminden süt alıcaz diye beslemeye devam ama tavşanı şutla gitsin)
Evimizde eksik yapılacaklar bir türlü bitmiyor ama şu anki durum taşınılabilir o yüzden dün akşam gidip orda yattık ismailenes ile annesi orda kaldılar temizlik yapacaklar ve bize yetecek kadar ev eşyamızı taşıyacagız kışa kadar diger eksiklilerimizide giderecegiz inşallah şimdilik bu kadar haber yeter sonraki yazıda görüşmek üzere.........

18 Haziran 2010 Cuma

işler hep yolunda gidecek degil yaaaaaaaaaa!

Bayadır yazamıyorum aslında yazılacak öyle şeyler olduki geçtigimiz pazar günü dayımın torunu mesudun dügün törenine katıldık dügünden sonra tarlaya gidecektik hanım gitmeyip evde kaldı bende tarlanın yolunu tuttum hem arılarıma bakacaktım hemde ektigimiz sebzeleri sulayacaktım hava oldukça sıcak ve bungundu yagmur sıcagı vardı önce arılarıma baktım işler umdugumdan iyiydi bir numaralı kovana 4 tane boş çerceve vermiştim o işlemden sonra görüştügüm arıcı arkadaşlar boş çerçeveye arının düzgün petek asamayacagını söylemişler en azından 2 cm kadar kılavuz petek tak demişlerdi bende taktım kılavuz petekleri açtım kovanı birde ne göreyim verdigim boş çıtaların hepsinede petek asılmaya başlamış artık ellemeden kapattım ben kovanlardaki işimi bitirdim derken hava bir anda yagmaya başladı gayet güzel yagmur yagdı agır,agır ahesta,ahesta! bahçeyi sulamaktan kurtuldum deyip çıktım ikinci katın balkonuna yagmurun yagışını seyrettim topragım mis gibi kokusunu cigerlerime kadar çektim o kokuyu taa iliklerimde hissettim alt kattan gelen acı acı çalan telefonumun sesi beni kendime getirdi.
Koştum telefona eşim arıyor sesi titrek,ürkek ve korkmuş şekilde napıyosun gelmiyomusun diyor!ne oldu diyorum, burda diyor çok felaket yagış var korktuk buz dolabının üzerindeki kapak fırladı diyor telefonu kapatıyorum altkata inip çantamı alıp arabaya koşuyorum eve gelmem beş dakika gibi sürüyor normalde 10 dakika süren yol arabayı garaja koyuyorum hala şiddetli yagış ve yıldırım düşmeleri devam ediyor eve giriyorum hanımın korkusu yüzünden okunuyor sakinleştirdikten sonra dolaba bakıyorum bişey yok gibi ama onun yukarısında duvarda bulunan anten ve telefonların baglandıgı kutunun kapagı parçalanmış evde elektrekler yok sigortalar düşmüş onları kaldırınca elektrekler geliyor buz dolabıda çalışıyor çok şükür diyorum televizyona bakıyorum çalışıyormu diye malesef yanmış yükselticide yanmış televizyon sehbasının üzeri kapkara yanık dükyana geçiyorum asıl zarar dükyanda bilgisayar, modemler ,telefonlar,kontör cihazı.buzdolabının motoru,alarm sistemi henüz kameraları kontrol etme imkanımız olmadı bilgisayar tamir edilmedigi için sırasıyla aciliyete göre tamirat yaptırıyoruz her şey düzelince maddi zarar meydana çıkacak
Zararın sebebi yakınımızdaki elektrek diregine yıldırım düşmüş ondan etkilenmişiz sadece bize degil bizim ev kiracı ve babamın katıda etkilenmiş onlardada butür zararlar var karşı evlerde aynen karşı okulun bilgisayar sistemi telefon sistemide nasibini almış bize yakın olan diger komşularında zararları baya var artık canımıza gelmedigine şükrediyoruz. Bu arada medyatikde olduk tavşanlı TV ve yerel basında haber olmuşuz geçmiş olsuna gelenlerden ögreniyoruz.

İnternetime yeni kavuştum ve bu satırları yazıyorum 13 haziran 2010 tarihi bizim için kara bir gün oldu allahtan hayırlısı söyleyecek bişey yokkkkkkkk.


İnternetten uzak kalınca takip ettigim sitelerle bagımda bir süreligine gitti arıcılık forumuna sormuştum daha önceki yazımda yazdıgım gibi boş çıta verip çuvalı sıyırmıştım onu sormuştum cevap gelmiş sevgili ali şekerli abim yazmış çuvalı sıyırmak yanlış çuvalı sıyırdıgınızda kovan havalandırması fazla olur ve içinde hiç rutubet kalmaz yavru çıkması için biraz rutubete ihtiyaç oldugu için örtü bezini tekrar koymanız lazım demiş bende dün gidip tekrar çuvalı taktım çuvalı sıyırdıgımdan beri kovanda pek gelişme olmamış gibi geldi bana demekki bundan sora çuval sıyrılmayacak.

10 Haziran 2010 Perşembe

3, katı attım

Havalar bayadır soguk ve yagışlı geçiyor arılar ara ara uçuşa çıkabiliyorlar ama kovanda sıkışıp duruyorlar.
Bu gün saat 11 gibi arıların yanına gittim hava parçalı bulutluydu bende degerlendirmek istedim 1 numaralı kovan daha önceki bakımda baya sıkışıktı aklıma geldikçe ogula gidebilir endişesi duyuyordum o sebeble önce onu açma geregi duydum verdigim boş çıtanın örülmesi tamalanmış yanına verdigim temel petek örülmüş niyetim o son verdigim temel petek (duvar petegi) şişirilmiş ve içine bal basılmamış ise degiştirmekti boş petek verip arıyı rahatlatmaktı niyetim ama bir baktım petek şişirildikten sonra ful balda basılmış sadece avuç içi kadarda kurtçuk var iç kısım yüzünde durum öyle olunca mecburen 3.cü katı verdim ikinci kattan bir tane kapalı yavrulu çıta ve bir tane ballı çıtayı aldım yerlerine boş çerçeve verdim üçüncü katada iki tane boş çerçeve verdim üzerindeki örtü bezi olarak kullandıgın çuvalıda sıyırıp aldım, inşallah arımız rahatlarda ogul egilimi göstermez
İki numaralı kovanıda açtım onda sıkışma yok verdigim boş çıtanın örülmesi tamamen bitmemiş duvar peteginde henüz kabartma işlemide bitirilmemiş ama 18 inci çıtada günlük yumurta mevcuttu o kovana bişey yapmadan kapattım.
Bütün derdim bu sene ogul verdirmeden bal alabilmek acemi arıcı olarak ögrendiklerimi okuyup kafamda harmanladıklarımı uygulamaya çalışıyorum inşallah hedefime ulaşabilirim.

7 Haziran 2010 Pazartesi

TAM GAZ DEVAM

Geçtigimiz cumartesi günü kireç badanası bitti heleşükür onuda bitirdik sırada elektrek pirizleri ve lambalar takıldımı taşınmak için bir manimiz kalmayacak allahın izniyle
Arılarımızın durumuna gelince ballıkta çıta koyacak yer kalmadı maşallah çok güzel geliştiler tamda bal akım zamanına yetişti kovanlarımız çok güzel bal geliyordu ama bu günlerde havalar biraz sogudu yaklaşık dört yada beş gün havaların yagmurlu ve soguk geçecegini söylüyor metoroloji uzmanları allahdan hayırlısı inşallah ogul problemiyle karşılaşmayız!
Oglaklarımız şimdilik iyiler çok şükür geçtigimiz cuma günü ögleden sonra dişi oglagımız hastalanmış bir komşu bakabilirmiyim dedi bizde bak dedik komşu yanına girince oglaktaki degişikligi fark etmiş bana haber verdi hastalanmış diye hemen veterinere götürdüm akciger enfeksiyonu teşhisi konuldu üç tane igne verdi sabahlı akşamlı iki gün vurduktan sonra çok şükür iyileşmeye başladı eski formuna kavuşmasada şimdilik iyi yem yiyor yürüyor hastalanmadan önce dört ayagının üzerinde durdugu yerden zıplıyor yere göge sıgmıyordu.
Tavuklarımızada gelince onlarda iyiler sarı tavugumu üç hazirandan beri gurk toplamda 11 tane yumurtanın üzerinde yatıyor inşallah yavru civcivlerimiz olacak siyah tavugumuz yumurtaya devam bakalım o ne zaman gurk olacak allahtan hayırlısı
Bizlerde iyiyiz bu kadar telaşanın içerisinde koşturup duruyoruz.

31 Mayıs 2010 Pazartesi

Evimiz yavaş yavaş bitmek üzere (bu arada gözüde şişirtdik)

Geçtigimiz cumartesi günü tarladaki evimize boya badana işi için boyacıyı götürdük evimizin iç duvarlarını kireç badana yapmaya karar vermiştik kaç tane boyacıya söylediysek herkes bir bahane bulup badana yapmaktan bizi vaz geçirmeye çalıştı plastik boya yapalım,kirecin modası geçti falan diye,bir çok boyacıda kireci püskürten pompayı elinden çıkarmış pompam yok diye bahane bulup plastik olacaksa yapabiliriz dedi bizde zar zor bir arkadaşı bulup götürdük gerçekten ne kadar zormuş badana yapmak hele her şeyi bitmiş bir evin son işi badana olunca dahada zor oluyormuş buna kendimizde şahit olduk,tüm evin duvarlar haric her yeri kagıt,poşet,karton ne varsa kaplandı sadece kireç püskürtülecek kısımlar açıkta kaldı bu işlemi yapmak bile nerdeyse bir gününe maloldu boyacı arkadaşın daha sonra badana işine başlandı iş çok zamanda dar olunca iki günde bitirilemedi tüm evin badana işi evimiz dublex oldugu için üst kat bitti alt kat kaldı birde badana pompası arıza yapınca iş yarım kaldı boyacımız önümüzdeki günlerde bitirecek inş.
Ben cumartesi günü tek başına bahçedeydim daha önceki haftalar dikimini yaptıgımız domates,biber,salatalık,kabak fidelerinin bazıları tutmamış yerleri boş kalmıştı oralara ne bulduysam tekrar dikim yaptım. Pazar günü yine ögleden sonra ailecek bahçedeydik ismailenes annesiyle beraber papatya topladı mayıs bitmeden,ben yardımcımla beraber( bu arada bahçe işlerinde yardımcım semiha ablam oluyor)oglaklarımıza tel örgüden yer çevirdik sadece kapısı kaldı onuda ilerki günlerde bitirecegim inş.
Pazar günü ögleden sonra bahçeye varınca her zamanki gibi arıların yanına gittim napıyorlar çalışıyorlarmı diye bakmak için gayet güzel çalışıyorlardı çok güzel bal geliyordu, kovanlara iki metre kala burnunuza taze bal konusu geliyor buram buram, bir ara bahçede çalışırken kovanlardaki hiç görmedigim bir olay dikkatimi çekti hemen koştum yakından bakmak için arılar kovanın uçuş tahtasının altına iki tane yumruk kadar salkım oluşturmuşlar uçuş tahtasının üzeri arıdan görünmüyor allah allah dedim bunlar ogulamı gidiyor ama üç gün önce ki perşembe günü bakmış ana memesine raslamamıştım üstelik iki tanede temel petek verip arıyı rahatlatmıştım bu pazar arıyı açma niyetimde yoktu hemen körügümü yaktım giydim maskemi salkımlara duman verdim dumanı yiyen arılar salkımı bozdu dagıldı taze anaya raslamadım ögle olunca bu ogul salkımı degil galiba sıcaktan salkım yapıyolar dedim hava çok sıcaktı iki tane arıcı arkadaşı aradım telefonlarından cevap yok yine kaldın kendi bildiklerinle başbaşa dedim kovanların üst kapaklarını açtım örtü bezi olarak kullandıgım çuvallarınıda sıyırıp aldım kovanı havalandırdım bu şekilde açmışken bakayım dedim birde ne göreyim perşembe günü iki numaraya bir tane temel petek vermiştim onu kapartmış günlük yumurtayıda atmış alttan dalak kaldırmış hemde iki çıtadan ayrı ayrı bende alt kattan iki kapalı çerçeveyi aldım üste verdim onun yerine geçen hafta anlattıgım gibi petek verdim üzeri açık kaldı kovanların bir numaralı kovanıda kontrol ettim zaten salkım bir numaralı kovandaydı o daha kalabalık oldugu için o fazla bunalmıştı onada perşembe günü iki tane temel petek vermiştimoda kabartmış bitmek üzere sıcaklık böyle giderse bir günlük işi kalmış bende hemen bakamayacagıma göre onada bir tane daha petek vereyim dedim bir baktım zaten üst katta dokuzu vermişiz onuncu çıtayı verecegiz niyetimizdede her kovana en az bir tane boş çıta vermek bende onuncu çıtayı boş çıta verdim onunda kapagı açık kaldı.Akşam üzeri hava normale dönünce kovanların üzerini örteyim dedim bana bir deli cesareti geldi giymeyiverem maske eldiveni gerekte yok körügü yakmaya arı bal getiriyo beni sokmaya vakit bulamaz dedim daldım kovanların içine maskesiz kısa kollu dişörtle bir numaralı kovanın çuvalını örterken arı bir havalandı nasıl geldi üzerime bir kolumdan birde sag göz kapagımdan olmak üzere iki yerden soktu ücüncüyüde sokmadan ben öldürdüm gözüm şişti ha kapandı ha kapanacak koştum oturdugumuz yere hanıma ignesini çıkarttırdım biraz çamur sürdüm acısını alsın diye işim yarım kalmıştı tekar giydim maskeyi eldiveni yaktım körügü kapattım kapaklarını bu gün güneş gözlügü takıyorum dükyanda gelene gidene laf anlatıyoruz kimisi gülüyo kimisi dalga geçiyo kimi nerden buldun arıyı diyo bi inse gözümün şişligi iyi olacak allahdan görmeye mani degilde laf anlatması zor millete böylelikle bi tecrübe daha edindim arılar efelik yapmaya gelmiyo!!!!!!!!!!!!!!! bu arada iş işten geçtikten sonra celal abi ile görüşüyorum abi salkım yapmış arılar nedir diye oda panik yok havanın sıcaklıgından salkım yapmışlar bişey yapmaya gerek yok akşam oldumu girerler içeriye diyor bende kapaklarını açtım havalandırdım diyorum kendisine bu benim kovanlardaki havalandırmaların yetersiz geldigini gösteriyor havalandırma delikleri çogaltılacak vesselam

27 Mayıs 2010 Perşembe

Yagmurlu günlerin ardından

Geçtigimiz hafta hava mevsimine göre hem soguk hemde ara ara yagmurluydu biz bahçede çalışmaya zaman bulamazken arılarımızda pek çalışmayıp biriktirdikleri erkan bahar ballarını tüketmekle meşguldüler(bizde bahar balımız var diye pek bi heveslenmiştik avucumuzu yalayacagız erken bahar balı konusunda)bu hafta başı hava tekrar mevsim normalleri seviyesine çıktı, güneş açtı,çiçekler coştu arılarımızda verdikleri aradan bunalmış olacaklarki tam gaz çalışmaya giriştiler, bende kapalı geçen günlerin ardından arılar sıkışıp ogula meylede bilir ihtimaliyle bu sabah arıları açtım iyikide açmışım, önce iki numaralı kovanı açtım pek fazla gelişme yok bıraktıgımızın üzerine çok az iş koyabilmiş ana arı ikinci kata çıkmış yumurta atacak yer arıyordu sanırım verdigimiz ham petekler yaklaşık iki hafta olmasına ragmen şişirilmiş ama henüz yumurta atacak seviyede degil galiba, ana öyle boş boş dolanıyordu net bir şekilde gördüm, tabi buna bir hafta arının yagmur ve soguktan yattıgını hesaba katmak gerekiyor.katı aldım niyetim ananın gezdigi yeni şişirilmek üzere olan petegi kuluçkalıga indirip kuluçkalıktan kapalı gözlü bir tane eski petegi ballıga çıkarmak bu şekilde hem ananın kuluçkalıkta çalışmasını saglıyoruz, kata çıkma zahmetinden kurtarıyoruz, hemde kuluçkalıgın eski peteklerini yenilemiş oluyoruz ve bu işlemi uyguladım kuluçkalıktan bir kapalı yavrulu çıta alıp ballıga koydum onun en sonunada ham petek verdim balıktaki çıta verme işlemini böylelikle tamamladım gelelim kuluçkalıga kuluçkalıktaki diger çıtaları ortaya toplayıp ikinci veya dokuzuncu olması lazım yukarıdan en çok kabarmış yeni petegi kuluçkalıga indirdim alt katta yani kuluçkalıkta, şimdiye kadar bu şekilde yaparak üç adet petegi yeniledim hedefim her kovanda en az dört adet petegi bu şekilde yenilemek,sonra katı koyup kapattım.
Bir numaralı kovanı açtım maşallah dedim kendi kendime verdigim petekleri şişirmiş üzerinide kople kaplamış yan taraftanda üç tane dalak kaldırmış iyikide açmışım dedim yoksa çalışmalar boşa gidecek 2 numaralı kovana iki tur birden bindirmiş önceden iki numaradan bir çıta önden gidiyordu şimdi iki çıtaya çıktı allah nazardan korusun.katı aldım kuluçkalıktan iki tane kapalı yavru aldım ballıga koydum yukarıda anlattıgım işlemim aynısını burda iki çıta olarak yaptım 2 ve 9 numaralı yerlere yukarıdan kabarmış iki yeni petek indirdim katı koydum yukarıdaki son bölümede iki tane ham petek verdim kapattım bu kovanımda en az 4 çıta yenileme hedefine ulaştım ama duruma göre dahada yenileyebilirim,bu kovanım 16 çıtada şu an verdigim ham peteklerle 18 çıta oldu onlarıda kabarttıgında ana ızgarasını koyacagım inş.iki numaralı kovanım 15 çıtada verdigim ham petekle 17 oldu şimdilik iki kovanımdada ana memesine raslamadım çok şükür ogul çıkarma egilimi yok bal kemerlerini doldurmuşlar bazılarını sırlamışlar kuluçkalıkta boş buldukları yerlerede bal başmışlar eger bakım yapmayıp ham petek vermeseydim arıyı kendi kendine bloke ettirecektim ana yumurta atacak yer bulamayacaktı çünkü çogu petek kapalı yavru kurçuk ve günlük yavrularla dolu dışarıda nektar akımı güzel arı boş buldugu gözlere balı dolduruyo anada yumurta atacak yer bulamayınca aylak aylak geziyo yeni yumurta olmayınca! arıların ömrü biten ölüyo ve nufusunda hemen düşme oluyo arı kendi kendinin kolunu baglamış oluyo biz arıcılara düşen arıya yardımcı olmak arı ne yapmak istiyorsa o konuda onu itelemek gerisini arı yapıyor biz onu yönlendirerek yönetmeye çalışıyoruz ne kadar iyi yönlendirip yönete bilirsek o kadar bal alabiliriz. Arılarda durum bu

Bayadır bahçe ile ilgili bir kaç kelam etmiyoruz arılardan fırsat olmuyoki neyse bahçede ekmeyi planladıgımız tüm sebzeler ekildi bazıları yerinden memnun olmayıp tutmadılar onların yerine bu pazar bişeyler dikecegiz inş
yaklaşık geçen haftadan beri tarladaki evimizde duruyoruz temizlik yapıyoruz inşaatın pisligini temizliyoruz boya badana işlerini yapıp taşınacagız artık oglaklarımıza, tavuklarımıza da yer hazırlıyoruz taşındıgımızda onlarıda götürmek için bizden haberler bu kadar napalım arılardan digerlerine sıra gelmiyo şu aralar şimdi arıların zamanı .....................



8 Mayıs 2010 Cumartesi

KOVANLARDA İŞLER GÜZEL GİDİYOR

Bu gün ikindiden sonra arıcılık konusunda baya emek vermiş tecrübeli arı sevdalısı bir arıcı arkadaşı bahçemize götürdük ismi recep kendisinin 150 tane kovanı var vakit buldugunda gezginci arıcılıkta yapıyor bu iştende baya iyi anlıyor recebin bilgi ve tecrübelerinden faydalanmak için bu sefer onu götürdüm arıların yanına sagolsun oda hemen gidelim abi mesele arı olunca akan sular durur dedi
Yaktık körügümüzü giydik maskemizi eldiven giyme abi ben giymiyorum dedi bende giymedim cesaretlendim vardık kovanların başına recebe anlatıyorum 1 numaralı kovan biraz sert 2 numaraya bakınca tabi 2 numara çok sakin henüz ondan sokulmadım ama 1,ci kovan 2 sefer igneledi falan diyorum kovanlara kat atarken alk kat sagdan sola çalışmış ballıgında soldan saga dogru çalışması gerekirdi ögrendigimiz bilgilere göre ama biz katları abduramanla beraber atmış ve abduramanın sagdan sola çalıştırma istegine karşı koyamamış sagdan sola çalıştırmıştık ama 1 numara ısrarla ben soldan çalışacam kardeşim deyip ordan yukarıya dalak örüyo onuda gösterdim recebe benim iki oldu ordaki dalagı kazıdıgım dedim recepte abi degiştirelim çalışmasın dedi oraya dalak örmekle zaman kaybetmesin ve degiştirdik ikisinide soldan saga yaptık.ilk önce 2.ci kovan nı açtık çalışmalar güzel ana arı ikinci katta boş buldugu yere yumurta atmış günlük yumurtalar mevcut bizim verdigimiz temel petekleri kabartmaya çalışıyor ama tam manasıyla kabartamamış daha kuluçkalıga baktık ordakiler kabarmış yumurta bile atılmış gidişat iyi yani, arı kendinin bal kemerlerini balla doldurmuş üzerinide sırlamaya başlamış bile bal gelişi bu güne göre güzel henüz bal akım sezonu gelmedi recebin dedigine görede on gün (25 mayıs 15 haziran arası olması gerekiyordu ama)falan geç gelecek recebin arılıgı barajda su arıtmanın yanında bizim oralarda henüz bahar yok arılar mum kabartmaya bile başlamadılar senin yer çok güzelmiş abi dedi iki numaralı kovanı kapatıp birinci kovanı açıyoruz recep maşallah çok güzel abi arı aldıgın abiyi tanımıyorum ama aldıgı para sonuna kadar helal olsun dedi bu kadar olur abi dedi çok güzel arılar vermiş bu daha güzel, onada baktık oda kuluçkalıktaki ham petekleri kapartıp yeni yumurta atılmış kattakileride baya kabartmış ama yeni temel petek verecek kadar degil hafta ortası bak abi ihmal etme istiyorsa petek ver dedi ben bu arıyı hiç karıştırmam bu şekilde gördümmü tamamdır dedi yinede ballıktaki yer degişikligi için açıp baktık ve düzenlemeyi yaptık soldan saga dogru çalışacaklar bundan sonra, abi dedi şu petegi tut agırlıgını hissetim baktım ful bal doldurmuş sımbır şımbır parlıyo daha ne olsun dedi kapatalım diyecek bişey yok süper çok güzel şimdi bu arıyı alıcı olsa 750 liraya alsa yeridir dedi istersen hemen bölelim arıyı 4 kovanın daha olsun dedi ben yok dedim bu sene bal alalım seneye böleriz inşallah sen o zaman üçüncü katıda hazırla dedi bende heveslendim allah nasip ederse bu sene güzel bal alacaz allah nazardan korusun arılarımız çok güzel gelişiyolar. kovanı kapatırken arının biri geldi ben üçüncü kez olacak soktu bu sefer sag elimin üzerinden ah be recep dedim giydirmedin eldivenleri sokulduk yine hemde aynı kovanın arılarına iyi olur romatizma olmasıın deyip geçti dalgasını.arılarda durum böyle
gelelim bahçe işine biz hala yer bellemeyle meşgulüz henüz dikim yok yarın bitirebilirsek belleme işini birazda ev işine bakacagız artık bitirip taşınmam gerekiyor daha evi boşaltmadan kiraya verdim nerdeyse onun için en acilden taşınmam gerekiyo şimdilik bu saaattte bu kadar baya yoruldum bu gün bahçede arıların yanında artık oglaklara bakıp evime girecem çok işim var çokkkkkkkk....

2 Mayıs 2010 Pazar

KOVANLARIMA KATLARI ATTIM

Bu gün sabah saat dokuz gibi benden tecrübeli olan arıcı arkadaşım Abduramanla bahçeye arılara bakmaya gittik geçen hafta şerbet verirken tahmin etmiştim haftaya katı atarız diye tahmin ettigim gibi güçlü olan kovan yani 1 numaralı kovanımız(hani beni sokan)yukarıya dogru petek örerek kabartmış bana kat ver evimi genişlet alt katta sıkıştım beni rahatlasmassan ogul verir kendimi rahatlatırım diyor bizde bu sese kulak verip katı verdik şimdilik 1 numaralı kovanımız dublex ev sahibi oldu burayıda doldurursa yine beni genişlet derse trıblex eve çıkaracaz inşallah.1 numaralı kovanda polen akışı çok fazla degildi arılar sürekli nektara yani bala çalışıyolar benim nufusuma göre polen stoklarım tam onunla vakit kaybetmeyeyim nektar toplayayım diyor ama katı attıktan sonra bazı tarlacı arılar tekrar polen toplamaya başlıyacaklardır çünkü yerleri genişledi ana arı oralarada yumurta atıp nufusunu daha güçlendirecek,yavru demek polen ihtiyacı demektir.
2numaralı kovanımıza gelince allah nazardan korusun hala sakinligini koruyor oda 10 çıtayı tamamlamış ama digeri gibi üste petek örmeye başlamamış ama son çıtanın altında arının salkım yaptıgını gördüm arkadaşa sordum nedir diye oda abi bunada kat verelim üç gün içinde buda sıkışacak kat ver demeye başlayacak dedi onada kat verdik,8çıta kapalı ve 1 çıtagünlük yumurtalı çıta mevcuttu 2ci ovan tam anlamıyla sıkışmamış veya şöyle diyelim beni genişlet diye feryada başlamamıştı ama bizde perşembenin gelişi çarşambadan belli olur diye katı verip dublexledik 2ci kovanımızıda onda polen geliş baya yogun nektar da geliyor ama çok degil bu kovanda diyorki ben daha polen stoklarımı tamamlamadım önce nufusumu genişletmem için polen toplamam lazım nufusum yeterli olunca kışlık yiyecegimi stoklamak için o zaman nektara yöneleyim benim daha zamanım var bal toplamaya diyor.
Acemi bir arıcı olarak bu günkü kovan bakımından kursta ögrendiklerimi de harmanlayarak ne kadar dogru oldugunu zaman gösterecek şu sonucu çıkardım arının kovanı açılmadanda kat istedigi,arının sıkıştıgı,arının kendisine göre güçlendim dedigi yada daha ben zayıfım dedigi anlaşılabilir.2 numaralı kovanımda oldugu gibi polen gelişi çok nektar gelişi sınırlıysa arı henüz kat istemiyor üç beş gün veya bir hafta daha idare eder demektir ama arı 1.ci kovanımda oldugu gibi poleni boş veriyor nektar getiriyorsa bu arıya acilen kat verilmelidir yoksa ogul verir sizi baldan mahrum bırakır tabi bu benim yani acemi bir arıcının gözlemlerine dayanan tezidir.yazdıgım tarihte dikkate alınmalıdır nisan sonu mayıs başı için öngördügüm bir öngörüden ibarettir.Arıcılık öngörülerle degil sabit bilgilerle yapılır ama öngörüler olmadan sabit bilgilerde elde edilemez.

26 Nisan 2010 Pazartesi

ANA KONTROLÜ YAPILDI

Pazar günü bahçeye gittik Abdurrahman la birlikte arıların ana kontrolünü yapmak için ögleden önce saat 11 gibiydi hava kapalıydı ama sıcaklık 17 dereceydi arılarımız polen getiriyorlardı polen gelişi güzel giydik elbiselerimizi yaktık körügümüzü ilk arımızı besmeleyle açtım eve yakın olan arıyı ona 1 numara diyecem ana kontrolünü yaptık peteklere baktık 8 çıta kapalı yavrusu vardı alırken,kapalı 5 çıta ya düşmüş yani 3 çıtanın arısı çıkmış 1 çıtada günlük yumurta vardı yani kovanın gelişimi güzel ama biraz hırçındı arı ya henüz yerine alışamadı yada onun ırkı hırçın inşallah yerine alışınca sakinleşir bize zorluk çıkarmaz ben ilk arı ignesinide bu arıya bakarken yani 1 numaralı kovana bakarken sag bacagımın arkasından yedim arıcılık giriyodur diye takıldı arkadaş diger kovana yani 2 numara diyecegimiz kovana sıra geldi onuda açtım körükteki yakıt bitti dumansız açmak zorunda kaldım ama ona ragmen çok sakin geldi bana 2 numaralı kovan onunda ana kontrolünü yaptık pateklere baktık 5 petek kapalı yavru var biz aldıktan sonra henüz arı çıkmamış gülük yumurta var onuda kapattık iki arımızında yiyicegi mevcut şerbet vermeye gerek yok azda olsa bal gelmeye başlamış dedi Abduraman ben illada bir seferde olsa şerbet verecem dedim sen bilirsin dedi şerbet için akşam tekrar açmam gerekli şimdi verirsek yagma olur,şerbet vermeyi akşam yapacagımız için geri döndük tarladan arkadaş kendi arılıgına gitti bende dükyana
ikindiden sonra tekrar çoluk çocuk tarlaya gittik akşam sekize kadar belleme işleri tarlanın taşını alma işleriyle meşgul olduk bitiremedik tabi daha sonraki pazar günlerine çok iş var.
Akşam yemeginden önce şerbeti hazırladım iki tane poşede paylaştırdım giydim elbiseyi ellerine eldiven giy diye uyardılar efeligi ele vermedim akşam karanlıgında bişey olmaz dedim gittim kovanların yanına ilk önce 2.ci kovanı açtım o sakin diye ona verdim şerbeti kapattım kapagı iyice bastırmadım poşedi patlatırız arılar şerbet olur diye sıra 1.ci kovanda birazda çekiniyom sabahtan sokuldukya açtım kapagını arılar çıtaların üzerinide kaplamış nufusu digerinden baya çok digerine göre daha güçlü boşuna bir numarayı vermedik buldugum boşluga koydum şerbet poşedini yine geldi arının birisi bu sefer sol elimin üzerinden soktu ama nasıl yanıyo bacagımdakinde o kadar acı duymamıştım can havliyle kapattım kapagını dogru eve daldım evdekiler dur çık dışarı diyolar beni 2 tane daha arı eve kadar takip etmiş benimle beraber girmişler eve hemen bıçak istedim elimdeki arının ignesini çıkardım igne içinde kalırsa zehiri pompalamaya devam ediyor çıkarınca pompalama bitiyor diger 2 arıyı güç bela def edebildik başımızda senmisin şerbet vermekte ısrar eden senmisin eline eldiven giymeyen baya alay ettiler benimle olsun tecrübe kolayla kazanılmıyo böylelikle ikinci igneyide aynı kovandan yedik inşallah kovanın bu saldırganlıgı geçer geçmesse tam tecizat giyinmek lazım yoksa daha çok ignelenmeye devam bir hafta sonra tekrar bakacam işler yolundamı diye hırçınlıgı gittimi diye eger hırçınlık arının kendinden kaynaklı ise bal sagım sezonundan sonra anayı degiştirecem bunu söylemek için çok erken ama arada bir sokulan yerim zonkluyo benimde canım sıkılıyo napim

24 Nisan 2010 Cumartesi

ARILARIMIZI ALDIK YERİNE TAŞIDIK

Dün cuma günüydü işlerimiz hareketliydi baya iş olarak yogunduk bizim gibi arıcılıga başlayacak olan mustafa abi geldi bu gün benim arıyı köye götürmem lazım arada abdullah amcayı bu gün alalım arıyı dedi bende aradım mustafa abinin durumunu anlattım cumadan sonra gelin dedi cumadan sonra abdullah amcadan telefon geldi senin kovanlarıda getir olur dedim neyse yükleyip birlikte arılıga gittik. Mustafa abinin arası belliydi ama mustafa abi görmemişti onu açıp baktık 11 çıta olmuş arı onu aldık benim niyetim kovanları bırakıp pazar günü arıcılıgı bilen bir arkadaşla gidip beyenmekti ama abdullah amca seninkileride beyenelim deyince bakalım dedim zaten satacagı kovanların sırasını ayarlamış satmayacagı arıların tarafına geçirmiyor bile istersen arı prafösörünü götür degişmeyecek o seçildi bu seçildi bize kala kala 4 kovandan seçim yapmak kaldı ikisini istemeyerekte olsa beyendik ve alıp parasını verdik biz sözümüzde durduk abdullah amcadan alalım demiştik ondan aldık ama bana göre o sözünde durmadı on çıtalı arı verecekti 9 ar çıtalı arı verdi 10. çıtayıda boş kabarmış petek koyuverdi o sebepten memnun olmadım aldanan biz olalım aldatan olupta hak ödemek durumunda kalmayalım deyip bu sevimsiz konuyu kapatalım.
Aldıgımız arılarımızda ki duruma gelince iki kovanımızında anaları mayıs 2009 dogumlu birisinde eve yakın koydugumuzda 8 çıta kapalı yavru ve kapanmamış yavru mevcudu vardı,digerinde tele yakın olanda ise biz alırken yavru uçuruyordu ondan olacak bize baya kalabalık gelmişti dışarıdan bakınca o sebeple buna bakalım dedik abdullah amcada açarsam veririm ne var ne yok bakmam bile benim işim başımda aşıyo (sizinle ugraşamam) dedi ve aktarmaya başladık aktardık 5 çıta kapalı yavru ondada mevcuttu o benim biraz içime sinmeyerek aldıgım arı oldu ama olsun nasip neyse o sonuçta canlı aldıgınız 15 çıta alırsınız söner gider anlayamassınız bile ALLAH hayırlı bereketli eder inşallah önemli olan O gerisi boş laf......
Akşamdan sonra Abdurrahmanla birlikte aldıgımız arılıga gidip aktardıgımız kendi kovanlarımızın uçuş deliklerini kapattık kapaklarını çiviyle sabitledik attık arabanın bagajına kendi bahçemize taşıdık ve yerleştirdik uçuş deliklerini açtık böylelikle Allahın izniyle bir fiil arıcılıga başlamış olduk Rabbim zorluklarla karşılaştırmasın bereketli kılsın inşallah, pazar günü gidip ana kontrolü yapacam gerekirse şerbet verecem tatlı bir heyecan sardı beni hadi hayırlısı......

18 Nisan 2010 Pazar

ARICILIK KURSUNU BİTİRDİK

Arıcılık kursumuzu allahın izniyle başarıyla bitirdik. Son olarakta bu gün uygulama yapmak için eski arıcılardan bize en yakın yerde arılıgı olan celal abinin arılıgında uygulama yapıp kursa son vermek için bu gün den ötürü sözleşmiştik ama hava sabahtan 12 ila 13 derece falandı gecede baya yagmur yagdı gidecegimiz arılık moymul ovasında oldugu için çamurdan arabaların arılıga girme durumu zor olur düşüncesiyle uygulama iptal edildi celal abi arılıga gitmiş bizim ekibi bekliyordu baya gidip gitmeme konusunda karasız kalınca ekipte dagılıp kimse kalmayınca gitmekten vaz geçmiştik celal abiyi arayıp telefonla haber verelim gelemiyoruz diye derken(benim böyle durumlarda içim içime sıgmaz ne denildiyse o yapılacak imkansızı bile yapmak için çok emek veririm) iki arkadaş ve ben hadi binin arabalara telefon yerine kendimiz gidelim arkadaşlar gelemiyor diyelim dedik bindik arabaya hava bir güneş açtıki heveslendik biz açtırırız şimdi arıyı diye giderken buluttan yagmur atmaya başladı neyse yola çıkmış bulunduk buluttan yagmurda kesildi moymul ovasına vardık celal abide gelen giden yok diye geri gelirken yolda karşılaştık sagolsun ricamızı kırmadı geriye döndük vardık arılıga havada çok güzel ısınmıştı tahminen 16 derece falandı giydik maskelerimizi eldivenlerimizi ve ilk arıyı açtık kursta gördügümüz çogu konuyu burda uygulama olarak görme imkanımız oldu kimsenin olmaması da bizim avantajımız oldu kalabalık gidilseydi bu kadar net bakamazdım arılara ve kovanlara erkek arıyı,ana arıyı, gördük arıların polen getirişine sahit olduk,ana memesini gördük,açık yavruyu kapalı yavruyu gördük,yeni gelen bal akımına şahit olduk,günlük degilde iki günlük yumurtayı görebildik,propolisi gördük,erkek gözünü işçiarı gözünü karşılaştırarak gördük,kovanların önünde yavru uçuşuna şahit olduk bir ayda gördügümüz kursların toplamından daha faydalı oldugunu söyleye bilirim böylelikle arı konusunda ilk acemiligimizi atlatmış olduk inşallah kendi arılarımızıda arılıgımıza getiripte ilk defa kendim açtıgımda kovanı bir aşama daha kaydetmiş olucam giderek sevmeye başladım ben bu işi arılarım geldimi tekrar yazmak üzere inş .

10 Nisan 2010 Cumartesi

Bu aralar iyi gidiyoruz iki adet oglak da aldık

Bir haftadan beri olumlu gelişmeler olmakta kendi açımızdan allah hayırlı eder inşallah. Geçtigimiz cumartesi araba almış arabasızlıgımıza son vermiştik, çarşamba günüde çoktandır almayı arzu ettigimiz ama sürekli erteledigimiz maltız keçisi oglagı aldık iki adet 1 erkek 1 dişi olmak üzere allah nasip ederse saglıkla büyütüp ileride südünü sagar yavrularını okşarız.Bu arada oglaklarımızın dogum tarihinide vereyim 18 şubat 2010 dogumlular beşiz olarak dünyaya geldiler.Arıcılık kursunmuzda da üçüncü haftayı geride bıraktık bir haftalık kursumuz kaldı sonra imtihan olup belgelerimizi alacagız nisan ayının 20si gibi de arılarımızı alıp kendi bahçemize koyacagız.Bunlar hep istedigimiz şeyler hakkımızda hayırlı olur inşallah.

7 Nisan 2010 Çarşamba

Çok şükür arabalandık


İnsan elindeki nimetin yok oldugunda farkına varıp keşke elimden çıkarmasaydım veya gaybetmeseydim yada elimdeki imkanları varken iyi degerlendirseydim diyor iş işten geçince kıymtini biliyor bizim araba işide o misal 2 ay öncesine kadar bir tane eskide olsa arada bir bize baya yüklü masraflarda çıkarsa işimizi gören bir serçemiz vardı,bir arkadaşın ricasına binaen onu kıramayıp ona vermiştik serçeyi iki aydır arabasızlıgın yoklugunu zorlugunu öyle çektikki insan nerdeyse bir azasını kaybetmiş gibi oluyor,o kadar abartmayalım biraz da olsa acı çekiyor(bu arada arabamız varken etrafımızda arabayla işini gördürecek o kadar çok dostumuzun oldugunu araba satılınca arayıp sormamalarından farkediyoruz)
Yaklaşık bir aydır yeni bir tabiki ikinci el araba araştırması yapıyordum nerdeyse günlük mesaimin üç dört saatini bu işe bile adamıştım en sonunda bütün degerlendirmlerimizle reno toros stw almaya karar verip iyi temiz orjinal bir araba bulmak için baya eşi dostuda seferber ettik ama nafile yaklaşık on civarı toros a bakmamıza ragmen bizim sıtandartlarımıza uygun arabayı bulamadık en sonunda bir tane bulduk ondada fiyatta anlaşamadık derken en son geçtigimiz cumartesi günü satıcının istedigi parayı verip arabayı almaya giddik aaaa bi baktık bizim araba satılmış hemde bir gün önce neyse nasip dedik bizim degil alana hayırlı olsun elden başkada bir şey gelmiyor napalım.
Torosu satan arkadaş torosu satınca benimde daha önceden bayıldıgım ama boyumu aşacagını bildigim için(kedi ulaşamadıgı cigere pis dermiş hesabı)almaya yanaşamadıgım 97 model toyoto corolla(xei stw)vardı onu almış hemen gidip önceden gazı yoktu ona artık satmayacagım kendim binecegim diye gaz baglatmış (bu arada araba alıp satanların satmayacagım dedigine bakmayın parayı verseniz cigerlerini bile satarlar tecrübeyle sabit olmakla bereber istisnalarıda vardır ama kaideyi bozacak kadar degiller)bizde bu arabaya musalat olduk gaz baglanmadan önceki fiyata(12500) alabilirmiyiz diye ama nafile adam satmayacagım diyor başka demiyor bende günlerce toros arayıp bulamadım derken buldugumuzuda 250 lira için kaçırmışım zaten bu gaz la yükleniyoruz adama demekki bu araba bizim nasibimiz diye alacagız diyoruz adam satmayacam diyo neyse biz bırakırmıyız 13500 istedigi arabayı zorumuzla sadece gaz maliyeti olan 600 lirayıda ekledik verdik pazarlıgı 13100 bitirdik aldık arabamızı hele şükür arabalandık allah kazasız belasız bindirmek nasip etsin inşallah (laf aramızda araba aldımızı duyan işini gördürecek doslarımız hal hatır sormaya başladılar bile)
Bir dostumun çok güzel bir sözü vardır insan nasip olmayınca dayak bile yiyemez der gerçekden dogrudur insan nasip olmayınca toros araba bile alamayıp nasip oluncada boyunun yetmedigi halde toyoto corolla alabiliyor.

25 Mart 2010 Perşembe

Nihayet Arıcılık Kursuna Başladık

8 şubat 2010 da yazmıştım ilk arıcılık yapmaya başlayacagımı bunun içinde halk egitim merkezine müracat edip kurs açılması için baya ugraş vermiştik ve nihayet dün itibariyle bismillah deyip başladık arıcılık kursuna bü gün yine kurs var haftada iki gün olmak üzere 1 ayda bitirecegiz inşallah toplamda 40 saat sürecek kurs saatimiz ama tabi kurs bitince ben arıcı oldum diyebilmek mümkün degil kursta teknik bilgi alırken kendi arılarımızdada pratigini yapıp işi ögrenmeye çalışacagız. İlçemizde bu konuda (uzman olmadıgı için)pek çalışma olmamış yaklaşık beş yıldır tabi bu sebeple benim beklemedigim bir talep patlaması oldu halk egitimi merkezine müracat eden kursiyer sayısı 70 kişi onlarda 2guruba bölüp iki etapta verecekler kursu tabi biz birinci guruptayız nede olsa ilk başvuruyu yapan ve yaklaşık üç ay gibi zaman açılması için mücadele veren olarak bunu hakediyoruz diye düşünüyorum.
Kursiyerler arasında bu işe yıllarını vermiş büyüklerimizde var sırf bize destek olsun kurs hocamızın eksik kaldıgı noktalarda yardımcı olalım diye bu bizim açımızdan önemli diger bir konuda bu işe yıllarını vermiş olmalarına ragmen hala kendilerini bu işin uzmanı olarak görmeyip elbette bizimde ögrenecek çok şeylerimiz vardır diyerek alçak gönüllülük gösterip nezaketten ödün vermemeleri.Bu alçak gönüllülük arılarla yılardır haşır neşir olmanın bir getirisi olabilirmi diyede düşünüyorum çünki arılar çok saygı duyulması gereken canlılar onlar kendi yiyegegini başkalarıyla paylaşan nadir canlılardan,(inege yem verirsiniz süt alırsınız,tavuga yem verirsiniz yumurta alırsınız ama arıya hiç bir şey vermessiniz o size bal verir)
arıcılık serüvenimle ilgili gelişmeleri paylaşmaya devam edecegim şimdilik bu kadar.
Bir kaç haberde çifligimizden olsun çifligimizde geldigimiz son nokta taban tahtalarımız döşendi tüm işler bittiginde verniklenecek bu arada sucu tüm baglantıları yaptı muluktan suyumuz akıyor artık banyo kazanı ve duşakabin yerine mnta edildi,mutfak dolaplarımızın modül kısımları yerlerine monte edildi kapaklarını bekliyoruz onlarda gelecek aklıma gelen çiflik eviyle ilgili gelişmelerde bunlar. Birde yaz sebzeleri için ilk tohumları toprakla buluşturduk bakalım becerebilirsek çimlendirmeyi bu sene bahçemizi kendi ürettigimiz fidelerle donatıcaz

6 Mart 2010 Cumartesi

Artık yaşlanıyormuyuz ne

Bu gün 6 mart oglumuz ismailenesin 2.yaş günü ne kadarda çabuk geçti yıllar daha dün gibi dogup evimize gelişi bizi ve tüm sevenlerimizi mutlu edişi ismailenesle tadıyoruz ilk defa anneligi, babalıgı öyle güzel bir duyguki anne baba olmak bu gün yaş günü dolayısıyla tekrar yaşıyoruz o anları iyiki varsın oglum diyoruz iyiki merhaba dedin bu dünyaya bizlerede tekrar yeniden yaşam sevinci verdin,birlikte daha nice saglıklı mutlu yıllar geçirmemiz dileklerimizle seni çok seviyoruz oglumuz ismailenes.(Bu arada oglumuz ismailenesin tam 2 yaşındaki agırlıgı 14kg geldi maşallah diyelimki nazar deymesin)Annen ve Baban.

13 Şubat 2010 Cumartesi

Sevindirici gelişmeler var

Birkaç gündür baya yogunuz sucu işlerini bitirip teslim ederken bir taraftanda rabıta işimiz bitmek üzere üst katın döşemesi dün itibariyle bitmiş durumda bu gün alt kattalar ustalar inşaallah bir kaç güne orayıda bitirip teslim edecekler evin durumu bu diger sevindirici olayda çiftlige taşınmadan önce hazırlık yapıyoruzya çiflik hayatına, geçtigimiz ramazan bayramında ismailenes için aldıgımız 2 tane civcivimiz büyüdüler tavuk oldular bunlara 1 tanede horoz dahil olmuştu geçtigimiz günlerde tavuklarımızın birisinin hangisi oldugunu henüz çözemedik ilk yumurtasını gördük bu gün follukta,ilk yumurtaya kılavuz diyolar tavukçular yani haberci çok küçük artık ben olgunlaştım bundan sonra ismailenese yumurtalar benden diye haber veriyor tavugumuzun biri! ögle sevindikki görünce anlatamam inşaallah darısı diger tavugumuza olur bizde sebepleniriz ismailenesin yanında ilk yumurtasını almaya kıyamadım folluga tekrar bıraktım hem orayı benimsesin bundan sonra başka yer aramasın yumurtlamak için hemde biz ugraşmayalım nerdeki bu tavugun yumurtaları diye gelişmeler oldukça yazarak aktarmaya devam şimdilik bu kadar.

8 Şubat 2010 Pazartesi

zaman akıp giderken


Zaman akıp gitmekte yetişemiyoruz hızına engel,olamıyoruz geçip gitmesine tabi bu hızla akerken zaman anın tadınıda çıkaramıyoruz!aheste,aheste.
Günler geçiyor 2009 sonu 2010 başı derken bahar geliyor yavaş,yavaş ve biz yeni evimize hayellerimizdeki çiftligimize yerleşmek için gün sayıyoruz,bir taraftanda evimizi bitirmeye taşınacak hale getirmek için elimizden geldigince acele ediyoruz ne kadar acele edersen et iş olacagına varır diyenleri duyar gibi oluyoruz ama acele etmessekte iş olacagına varmıyor bunuda çok iyi biliyoruz.Çiflik evindeki duruma gelince en son olarak kalebodur işi bitmiş durumda bundan sonra iş sırasıyla su aksamı tamamlanacak banyo kazanı takılacak. musluklar takılacak evimizin tabanını rabıta yapmaya karar verdik onlar çakılacak mutfak dolabının siparişini verdik onun bitmesini bekliyoruz daha sonra boya badana işi olacak ve elektrekçi lamba dügmelerini ve prizleri baglayacak falan ooo daha işimiz bayada varmış ne bitmez inşaatmışsın yavvvvvvvv..........


Çiflikte kendi kendine yeten bir hayat planladıgımız için kendimize yetecek kadar üretebilecegimiz ve aynı zamanda bizi zaman olarakta esir almayacak kadar az yapmayı planladıgımız arıcılıga da başlamak üzereyiz 3 tane kovan yaptırmakla başladım ilk olarak işe Allah nasip ederse baharın başında iki tanesini arıyla doldurmak niyetim, diger 3 cü ise yedek olacak ogul çıkarsa diye boş duracak,arıcılık ile ilgili halk egitim merkezinden kurs açtırmakla ugraşıyorum günlerdir ama henüz bir neticeye varabilmiş degilim kurs açılıncaya kadar boş durmamak için bu konuda bilgi toplamaya işi teorik olarak ögrenmeye bu konudaki blogları takip ederek bilgi dagarcıgımı genişletmeye çalışıyorum. anlıyacagınız boşdurmuyoruz yani bu yazıda bu kadar olsun ama ismailenes beyden de birşey eklemeden olmaz o da hızla büyüyor yeni ögrendiklerini yaptıgı şımarıklıkları ve yaramazlıkları yazmakla bitiremeyiz ismailenes i ayrı bir yazı konusu yapmak lazım şimdilik bu kadar.

1 Ocak 2010 Cuma

2010 yılının ilk yazısı

Yenibir yıla girdik 2010 yılına Allahtan saglık mutluluk ve bereketli kazançlar vermesini diliyoruz kendimize ve tüm savdiklerimize yepyeni bir sayfa açtık kendimize,tertemiz henüz daha satırın en başındayız.İnşaallah güzel şeylerle dolar 2010 yılına ait hayat defterindeki bu güzel sayfamız.2009 yılına ait sayfayı çevirip bakınca hepten olmasada kayıpların çok yaşandigi bir yıl oldugunu görüyoruz, sadece maddi anlamda degil manevi anlamdada bir çok kayıp var. 2010 yılı bu kayıpları telafi etme,yerine koyma yılı olur inşaaalah mevladan duamız odur