9 Ağustos 2010 Pazartesi

İLK BAL HASATI YAPILDI

Dün pazar günüydü ramazan öncesi bir bakalım bal durumu nedir diye üç katlı kovanı yani 1 numarayı açtım ballar hala tam anlamıyla sırlı degil üçüncü kattan bir tane sırlı petek bulup onu aldım katı kaldırdım ikinci kata karakovan yapmak için koydugum toplamda 6 tane olan iki tanesi telli ve klavuz petekli dört taneside boş çıtaydı onlar ikinci kattaydılar onlardan boş koydugum dört tane çıta sıcakların etkisiyle düşmüş balları akıp gitmiş petekler bozulmuş yani mahvolmuşlar morelim çok kötü şekilde bozuldu ama tecrübe kolay elde edilmiyor. Bundan sonra kara kovan balı yaptırılacaksa mutlaka çıta aralarına parça atarak üçe bölünmeli en kötü ihtimal tel takılmalı en azından teller tutuyor! mecburen o kara kovan çerçeveleride aldık allahın izniyle bize kalan balı afiyetle ramazanda yiyecegiz karakovan denememiz tecrübe eksikliginden hüsranla sonuçlanmış oldu seneye daha iyi olacak inşallah diger peteklerde hala yavru var anlayabilmiş degilim sanki bahar gelecekmiş gibi ana arı yavru atmaya son gaz devam ediyor ballar tam anlamıylada sırlanmamış bu saatten sonrada sırlanırmı allah bilir? aldıgımız çıtaların yerine üçüncü katın çerçevelerini koyduk ve üçüncü katı kaldırdık biraz sıkışacaklar ama elden gelen bişey yok tekrar bal hasadı yapmak için bu ayın sonunu bekleyecegiz bu arada arıda alt kata çekilirse hasatta fazla ugraşmayız iki numaralı kovanada baktık ondada hala yavru var peteklerde ondan da bişey almadan kapattık bizim bal hasadı 1 ay sonraya kaldı görünen öyle zaten 2 numaradan suni ogul aldıktan sonra bal ümidimiz kalmamıştı 1 numaralı kovandan ümidimiz çoktu ama şimdiki görüntü ümitlerimizi kırdı allahdan hayırlısı nasip neyse o yinede esas bal hasadını yapınca durum netleşecek yinede ümidimizi kırmayalım insan umutla yaşıyor öyle degilmi!!!!! birde şu pencereden bakalım arılarımız ölüp gidebilirdi de çok şükür öyle bişey yok.en azından şimdilik ramazanlık balımızı aldık daha öncede arı ekmegimizi almıştık hala petek bozma işlemini bitirebilmiş degilim iki kovanımız üç oldu bu arada unutmadan not düşmeliyim 1 numaralı kovan anası 2009 haziran 2 numaralı ve 3 numaralı kovan analarımız temmuz 2010 model bu sene 2 tane yeni anamızda olmuş arıcılıga ilk adım atmış taze arıcı olarak şükredecek çok şeyimiz varmış be bunada şükürrrrrrr

7 Ağustos 2010 Cumartesi

HAVALAR ÇOK SICAK GİDİYOR ve BAHÇE DENEYİMLERİM

Agustos ayındayız üç gün sonra ramazanın ilk orucuna başlıyacagız allahın izniyle mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar devam ediyor biz artık tam anlamıyla çiflikte durmaya başladık.Ben sabah gelip akşam çiflige gidiyorum baya yogun ve yorucu bir tempoyla alışmaya çalışıyoruz yeni hayatımıza bu arada ben alıştım ama ismailenes alışmakta zorlanıyor babasından ayrı kalmaya! hergün çiflikten ayrılırken 10 dakikayı bulan seremoniyle ugurluyor beni önce kahvaltı bitiyor ben tam çantamı alıp çıkacakken annesine anne babama çaykoy diyor tekrar çay içiyoruz aklınca benim gitmemi bir çay içimi kadarda olsa geciktiriyor ondan sonra baba bizi köşede bırak diyor ailecek arabaya biniyoruz ana yola çıkıncaya kadar olan toprak yolda birlikte seyahat edip anayola döndügüm köşede indiriyorum ters istikamate 500 metre gittikten sonra sag şeride geçiyorum bıraktıgım yere karşıdan yanaşıyorum bay bay yapıyoruz ben dükyan açmaya onlar çiflige yüryerek dönüyorlar bu seremoni her sabah devam ediyor taaki ismailenes alışıncaya kadarda sürecek gibi
Ballarımız henüz tam sırlanmamış inşallah ramazanda yemeye başlarız öyle ümit ediyorum.tavuklarımız horozumuz ve civcivlerimiz hala uyum sorunu yaşıyorlar o sebepten üç tane ayrı kümesimiz var bakımları sorun oluyor bir seferde bitecek iş üç seferde bitiyor.keçilerimize bir tane daha erkek oglak dahil oldu dün itibariyle ikibuçuk aylık saf saanen tekesi nasip olursa diger tekemizi dövdürüp kurbanlık etmeyi planlıyoruz bu sene kurban olacak seviyeye gelirse bu sene olmassa önümüzdeki seneye ya nasip dedik.Aynı zamandada dişi oglagımızın geç tekeyi almasını planlıyoruz bu şekilde yeni teke ergen oluncaya kadar dört ay gibi zaman geçecek o zaman dilimindede dişi oglagımızda dokuz aylık olacak şimdiki yaptıgımız hesaplamalar öyla ama yinede nasipneyse o bize düşen bu hesaplamaları plan ve programı yapmak gerisi allaha kalmış o ne nasip ederse o olacak yeni oglagımızı şimdilik içlerine sokmuyorlar yanlarına yaklaştımı boynuzlarıyla süsüyorlar oda annesinden dün akşam ayrıldıgı için sürekli meliyor birazda rahatsız ishal olmuş biz almadan önce ama aldıgımız kadın geçti ishali demişti ama hala biraz daha ishal kalıntısı var bu akşam beyaz gazoz ve aspirin içirecez ve ishal için vitamin ignesi yapacagız diger tekemizide nasip olursa dövecek arkadaşı getirebilirsek onuda dövdürecegiz biraz acı çeker ama üç beş gün sonra toparlamaya başlar diyorlar daha önce bu işi yaptıranlar bende dövülen tekeyle beraber vicdan azabı çekecegim taki iyileşene kadar benim yüregim dayanmazki böyle işlere ama alden gelen bişey yok dövdürmemek için çok düşündüm ama rahat vermiyor dişi oglaga tek çare o kaldı napalım yüregim cız ede ede yapılacak bu iş allah hayırlısını versin başka ne diyebilirim.
Bahçede durumsa pek iç açıcı degil bu sene fide aldıgımız yerden pek memnun olmadım fideler kalitesiz çıktı pek döküm vermiyor. ayrıca şunada kanaat getirdim bundan sonra salatalık aş kabagı karpuz kavun gibi ürünler fide olarak alınmamalı direkmen topraga tohum olarak atıldıgında daha iyi verim alınabiliyor lahana kendi başına seyrek olarak dikilmeli bütün yanındaki sebzeleri bastırıp onların gelişmesine müsade etmiyor kardeş bitkiler prensibine uygun bir bitki degil sırık fasulyelere destek olsun diye mısır dikmiştik ama mısırı önermiyorum bundan sonra ayçiçegi destek olarak ekilmeli hem daha iyi boylanıyorlar hemde daha saglam topraga kök salıyorlar mısır ise biraz daha geç boylanıyor fasulye sarılıncada taşımakta güçlük çekiyor aynı zamanda da mısır taneleri pek gelişemiyor patetesler çuvallara degilde daha saglam olan ahşaptan yapılma düzeneklere veya 60 kg lık asit bidonları agzı açılarak onlar kullanılmalı çuvallar güneşden çabuk yıprayıp yırtılıyor birde devrilme proplemleri oluyor soganlarımızın daha iyi kelle yapmaları için mutlaka ekim yada kasım gibi toprakla buluşmaları saglanmalı nisan ayyında dikildiginde istenilen kök yaptırılamıyor marullar ise köbek yapınca kökünden sökülüp alınmamalı bıçakla kök kısmından kesildiginde aynı kökten defalarca hasat edilebiliniyor soganlar tohuma kaçınca erkek kelle yapınca erkek uçlat köke yakın bölgeden degilde yapragın uç kısmından tohum kesesinin hemen alt kısmından kırılmalı dipten kırıldıgında tekrar farklı yerden erkek sürgün sürüyor diger türlü olunca aldanıp sürgün vermiyor.şimdilik bahçe deneyimlerimde bu kadar