26 Nisan 2010 Pazartesi

ANA KONTROLÜ YAPILDI

Pazar günü bahçeye gittik Abdurrahman la birlikte arıların ana kontrolünü yapmak için ögleden önce saat 11 gibiydi hava kapalıydı ama sıcaklık 17 dereceydi arılarımız polen getiriyorlardı polen gelişi güzel giydik elbiselerimizi yaktık körügümüzü ilk arımızı besmeleyle açtım eve yakın olan arıyı ona 1 numara diyecem ana kontrolünü yaptık peteklere baktık 8 çıta kapalı yavrusu vardı alırken,kapalı 5 çıta ya düşmüş yani 3 çıtanın arısı çıkmış 1 çıtada günlük yumurta vardı yani kovanın gelişimi güzel ama biraz hırçındı arı ya henüz yerine alışamadı yada onun ırkı hırçın inşallah yerine alışınca sakinleşir bize zorluk çıkarmaz ben ilk arı ignesinide bu arıya bakarken yani 1 numaralı kovana bakarken sag bacagımın arkasından yedim arıcılık giriyodur diye takıldı arkadaş diger kovana yani 2 numara diyecegimiz kovana sıra geldi onuda açtım körükteki yakıt bitti dumansız açmak zorunda kaldım ama ona ragmen çok sakin geldi bana 2 numaralı kovan onunda ana kontrolünü yaptık pateklere baktık 5 petek kapalı yavru var biz aldıktan sonra henüz arı çıkmamış gülük yumurta var onuda kapattık iki arımızında yiyicegi mevcut şerbet vermeye gerek yok azda olsa bal gelmeye başlamış dedi Abduraman ben illada bir seferde olsa şerbet verecem dedim sen bilirsin dedi şerbet için akşam tekrar açmam gerekli şimdi verirsek yagma olur,şerbet vermeyi akşam yapacagımız için geri döndük tarladan arkadaş kendi arılıgına gitti bende dükyana
ikindiden sonra tekrar çoluk çocuk tarlaya gittik akşam sekize kadar belleme işleri tarlanın taşını alma işleriyle meşgul olduk bitiremedik tabi daha sonraki pazar günlerine çok iş var.
Akşam yemeginden önce şerbeti hazırladım iki tane poşede paylaştırdım giydim elbiseyi ellerine eldiven giy diye uyardılar efeligi ele vermedim akşam karanlıgında bişey olmaz dedim gittim kovanların yanına ilk önce 2.ci kovanı açtım o sakin diye ona verdim şerbeti kapattım kapagı iyice bastırmadım poşedi patlatırız arılar şerbet olur diye sıra 1.ci kovanda birazda çekiniyom sabahtan sokuldukya açtım kapagını arılar çıtaların üzerinide kaplamış nufusu digerinden baya çok digerine göre daha güçlü boşuna bir numarayı vermedik buldugum boşluga koydum şerbet poşedini yine geldi arının birisi bu sefer sol elimin üzerinden soktu ama nasıl yanıyo bacagımdakinde o kadar acı duymamıştım can havliyle kapattım kapagını dogru eve daldım evdekiler dur çık dışarı diyolar beni 2 tane daha arı eve kadar takip etmiş benimle beraber girmişler eve hemen bıçak istedim elimdeki arının ignesini çıkardım igne içinde kalırsa zehiri pompalamaya devam ediyor çıkarınca pompalama bitiyor diger 2 arıyı güç bela def edebildik başımızda senmisin şerbet vermekte ısrar eden senmisin eline eldiven giymeyen baya alay ettiler benimle olsun tecrübe kolayla kazanılmıyo böylelikle ikinci igneyide aynı kovandan yedik inşallah kovanın bu saldırganlıgı geçer geçmesse tam tecizat giyinmek lazım yoksa daha çok ignelenmeye devam bir hafta sonra tekrar bakacam işler yolundamı diye hırçınlıgı gittimi diye eger hırçınlık arının kendinden kaynaklı ise bal sagım sezonundan sonra anayı degiştirecem bunu söylemek için çok erken ama arada bir sokulan yerim zonkluyo benimde canım sıkılıyo napim

24 Nisan 2010 Cumartesi

ARILARIMIZI ALDIK YERİNE TAŞIDIK

Dün cuma günüydü işlerimiz hareketliydi baya iş olarak yogunduk bizim gibi arıcılıga başlayacak olan mustafa abi geldi bu gün benim arıyı köye götürmem lazım arada abdullah amcayı bu gün alalım arıyı dedi bende aradım mustafa abinin durumunu anlattım cumadan sonra gelin dedi cumadan sonra abdullah amcadan telefon geldi senin kovanlarıda getir olur dedim neyse yükleyip birlikte arılıga gittik. Mustafa abinin arası belliydi ama mustafa abi görmemişti onu açıp baktık 11 çıta olmuş arı onu aldık benim niyetim kovanları bırakıp pazar günü arıcılıgı bilen bir arkadaşla gidip beyenmekti ama abdullah amca seninkileride beyenelim deyince bakalım dedim zaten satacagı kovanların sırasını ayarlamış satmayacagı arıların tarafına geçirmiyor bile istersen arı prafösörünü götür degişmeyecek o seçildi bu seçildi bize kala kala 4 kovandan seçim yapmak kaldı ikisini istemeyerekte olsa beyendik ve alıp parasını verdik biz sözümüzde durduk abdullah amcadan alalım demiştik ondan aldık ama bana göre o sözünde durmadı on çıtalı arı verecekti 9 ar çıtalı arı verdi 10. çıtayıda boş kabarmış petek koyuverdi o sebepten memnun olmadım aldanan biz olalım aldatan olupta hak ödemek durumunda kalmayalım deyip bu sevimsiz konuyu kapatalım.
Aldıgımız arılarımızda ki duruma gelince iki kovanımızında anaları mayıs 2009 dogumlu birisinde eve yakın koydugumuzda 8 çıta kapalı yavru ve kapanmamış yavru mevcudu vardı,digerinde tele yakın olanda ise biz alırken yavru uçuruyordu ondan olacak bize baya kalabalık gelmişti dışarıdan bakınca o sebeple buna bakalım dedik abdullah amcada açarsam veririm ne var ne yok bakmam bile benim işim başımda aşıyo (sizinle ugraşamam) dedi ve aktarmaya başladık aktardık 5 çıta kapalı yavru ondada mevcuttu o benim biraz içime sinmeyerek aldıgım arı oldu ama olsun nasip neyse o sonuçta canlı aldıgınız 15 çıta alırsınız söner gider anlayamassınız bile ALLAH hayırlı bereketli eder inşallah önemli olan O gerisi boş laf......
Akşamdan sonra Abdurrahmanla birlikte aldıgımız arılıga gidip aktardıgımız kendi kovanlarımızın uçuş deliklerini kapattık kapaklarını çiviyle sabitledik attık arabanın bagajına kendi bahçemize taşıdık ve yerleştirdik uçuş deliklerini açtık böylelikle Allahın izniyle bir fiil arıcılıga başlamış olduk Rabbim zorluklarla karşılaştırmasın bereketli kılsın inşallah, pazar günü gidip ana kontrolü yapacam gerekirse şerbet verecem tatlı bir heyecan sardı beni hadi hayırlısı......

18 Nisan 2010 Pazar

ARICILIK KURSUNU BİTİRDİK

Arıcılık kursumuzu allahın izniyle başarıyla bitirdik. Son olarakta bu gün uygulama yapmak için eski arıcılardan bize en yakın yerde arılıgı olan celal abinin arılıgında uygulama yapıp kursa son vermek için bu gün den ötürü sözleşmiştik ama hava sabahtan 12 ila 13 derece falandı gecede baya yagmur yagdı gidecegimiz arılık moymul ovasında oldugu için çamurdan arabaların arılıga girme durumu zor olur düşüncesiyle uygulama iptal edildi celal abi arılıga gitmiş bizim ekibi bekliyordu baya gidip gitmeme konusunda karasız kalınca ekipte dagılıp kimse kalmayınca gitmekten vaz geçmiştik celal abiyi arayıp telefonla haber verelim gelemiyoruz diye derken(benim böyle durumlarda içim içime sıgmaz ne denildiyse o yapılacak imkansızı bile yapmak için çok emek veririm) iki arkadaş ve ben hadi binin arabalara telefon yerine kendimiz gidelim arkadaşlar gelemiyor diyelim dedik bindik arabaya hava bir güneş açtıki heveslendik biz açtırırız şimdi arıyı diye giderken buluttan yagmur atmaya başladı neyse yola çıkmış bulunduk buluttan yagmurda kesildi moymul ovasına vardık celal abide gelen giden yok diye geri gelirken yolda karşılaştık sagolsun ricamızı kırmadı geriye döndük vardık arılıga havada çok güzel ısınmıştı tahminen 16 derece falandı giydik maskelerimizi eldivenlerimizi ve ilk arıyı açtık kursta gördügümüz çogu konuyu burda uygulama olarak görme imkanımız oldu kimsenin olmaması da bizim avantajımız oldu kalabalık gidilseydi bu kadar net bakamazdım arılara ve kovanlara erkek arıyı,ana arıyı, gördük arıların polen getirişine sahit olduk,ana memesini gördük,açık yavruyu kapalı yavruyu gördük,yeni gelen bal akımına şahit olduk,günlük degilde iki günlük yumurtayı görebildik,propolisi gördük,erkek gözünü işçiarı gözünü karşılaştırarak gördük,kovanların önünde yavru uçuşuna şahit olduk bir ayda gördügümüz kursların toplamından daha faydalı oldugunu söyleye bilirim böylelikle arı konusunda ilk acemiligimizi atlatmış olduk inşallah kendi arılarımızıda arılıgımıza getiripte ilk defa kendim açtıgımda kovanı bir aşama daha kaydetmiş olucam giderek sevmeye başladım ben bu işi arılarım geldimi tekrar yazmak üzere inş .

10 Nisan 2010 Cumartesi

Bu aralar iyi gidiyoruz iki adet oglak da aldık

Bir haftadan beri olumlu gelişmeler olmakta kendi açımızdan allah hayırlı eder inşallah. Geçtigimiz cumartesi araba almış arabasızlıgımıza son vermiştik, çarşamba günüde çoktandır almayı arzu ettigimiz ama sürekli erteledigimiz maltız keçisi oglagı aldık iki adet 1 erkek 1 dişi olmak üzere allah nasip ederse saglıkla büyütüp ileride südünü sagar yavrularını okşarız.Bu arada oglaklarımızın dogum tarihinide vereyim 18 şubat 2010 dogumlular beşiz olarak dünyaya geldiler.Arıcılık kursunmuzda da üçüncü haftayı geride bıraktık bir haftalık kursumuz kaldı sonra imtihan olup belgelerimizi alacagız nisan ayının 20si gibi de arılarımızı alıp kendi bahçemize koyacagız.Bunlar hep istedigimiz şeyler hakkımızda hayırlı olur inşallah.

7 Nisan 2010 Çarşamba

Çok şükür arabalandık


İnsan elindeki nimetin yok oldugunda farkına varıp keşke elimden çıkarmasaydım veya gaybetmeseydim yada elimdeki imkanları varken iyi degerlendirseydim diyor iş işten geçince kıymtini biliyor bizim araba işide o misal 2 ay öncesine kadar bir tane eskide olsa arada bir bize baya yüklü masraflarda çıkarsa işimizi gören bir serçemiz vardı,bir arkadaşın ricasına binaen onu kıramayıp ona vermiştik serçeyi iki aydır arabasızlıgın yoklugunu zorlugunu öyle çektikki insan nerdeyse bir azasını kaybetmiş gibi oluyor,o kadar abartmayalım biraz da olsa acı çekiyor(bu arada arabamız varken etrafımızda arabayla işini gördürecek o kadar çok dostumuzun oldugunu araba satılınca arayıp sormamalarından farkediyoruz)
Yaklaşık bir aydır yeni bir tabiki ikinci el araba araştırması yapıyordum nerdeyse günlük mesaimin üç dört saatini bu işe bile adamıştım en sonunda bütün degerlendirmlerimizle reno toros stw almaya karar verip iyi temiz orjinal bir araba bulmak için baya eşi dostuda seferber ettik ama nafile yaklaşık on civarı toros a bakmamıza ragmen bizim sıtandartlarımıza uygun arabayı bulamadık en sonunda bir tane bulduk ondada fiyatta anlaşamadık derken en son geçtigimiz cumartesi günü satıcının istedigi parayı verip arabayı almaya giddik aaaa bi baktık bizim araba satılmış hemde bir gün önce neyse nasip dedik bizim degil alana hayırlı olsun elden başkada bir şey gelmiyor napalım.
Torosu satan arkadaş torosu satınca benimde daha önceden bayıldıgım ama boyumu aşacagını bildigim için(kedi ulaşamadıgı cigere pis dermiş hesabı)almaya yanaşamadıgım 97 model toyoto corolla(xei stw)vardı onu almış hemen gidip önceden gazı yoktu ona artık satmayacagım kendim binecegim diye gaz baglatmış (bu arada araba alıp satanların satmayacagım dedigine bakmayın parayı verseniz cigerlerini bile satarlar tecrübeyle sabit olmakla bereber istisnalarıda vardır ama kaideyi bozacak kadar degiller)bizde bu arabaya musalat olduk gaz baglanmadan önceki fiyata(12500) alabilirmiyiz diye ama nafile adam satmayacagım diyor başka demiyor bende günlerce toros arayıp bulamadım derken buldugumuzuda 250 lira için kaçırmışım zaten bu gaz la yükleniyoruz adama demekki bu araba bizim nasibimiz diye alacagız diyoruz adam satmayacam diyo neyse biz bırakırmıyız 13500 istedigi arabayı zorumuzla sadece gaz maliyeti olan 600 lirayıda ekledik verdik pazarlıgı 13100 bitirdik aldık arabamızı hele şükür arabalandık allah kazasız belasız bindirmek nasip etsin inşallah (laf aramızda araba aldımızı duyan işini gördürecek doslarımız hal hatır sormaya başladılar bile)
Bir dostumun çok güzel bir sözü vardır insan nasip olmayınca dayak bile yiyemez der gerçekden dogrudur insan nasip olmayınca toros araba bile alamayıp nasip oluncada boyunun yetmedigi halde toyoto corolla alabiliyor.